Esas No: 2015/14753
Karar No: 2016/609
Karar Tarihi: 10.02.2016
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme - Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma - Suç işlemek amacıyla kurulan örgütün faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma - Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14753 Esas 2016/609 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/14753 E. , 2016/609 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a)Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme
:b)Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma
: c)Suç işlemek amacıyla kurulan örgütün faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma
:d)Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : a) Mahkûmiyet :
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanıklar ... ve ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
TCK’nın 53. maddesi ile olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ... müdafii ve sanık ..."nun yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
TCK’nın 53. maddesi ile olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklarda ele geçirilen suça konu uyuşturucu maddelerden Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığınca alınan şahit numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin 10. bendinin (F) paragrafından sonra gelmek üzere, ‘’Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığınca suça konu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunelerin TCK"nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine’’ ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4)Sanıklar ... ve ...hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme”, sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma”, sanık ... hakkında “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme”, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında “örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma ve yardım” suçlarının işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir.
Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da aranmalıdır. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
Somut olayda, sanık sayısı örgütün varlığını kabule yeterli ise de, suç işleme iradesinde devamlılık ve sanıklar arasında hiyerarşik ilişki saptanamamıştır. Birbirleriyle akraba ve arkadaş olan sanıkların isnat edilen eylemleri gerçekleştirmek için bir araya geldikleri kabul edilse dahi bu durumun iştirak iradesinden kaynaklandığı, uyuşturucu madde ticareti yapan sanıkların devamlılık gösterecek şekilde planlı bir ortaklık, işbölümü ve paylaşım anlayışı içerisinde bir araya geldiklerine dair dosya kapsamında delil bulunmadığı, açıklanan bu durum karşısında sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin ve buna bağlı olarak aynı Kanun"un 188/5. maddesinin uygulanmasının koşullarının bulunmadığı gözetilmeden;
a) Sanıklar hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme”, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve yardım” suçlarından beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
b) Sanık ... dışındaki diğer sanıkların üzerlerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediklerine ilişkin delil bulunmadığı gözetilmeden, haklarında TCK’nın 188/3. maddesiyle ceza tayini ile yetinilmesi yerine aynı maddenin 5. fıkrasının uygulanması,
c) Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E:2014/140 K:2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
d) Sanıklar ... ve ..."den ele geçirilen suça konu uyuşturucu maddelerden Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığınca alınan şahit numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ..."nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA;
5)Sanık ... hakkında “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma ” ve “örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yukarıdaki 4 nolu bozma nedenine göre; “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma ” suçunun oluşmadığı, “ uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu ile olarak ise; sanığın evinde ve üzerinde yapılan aramada, ayrıca sanıktan kullanmak için uyuşturucu madde aldığını beyan eden tanıklarda uyuşturucu madde ele geçirilemediği, iletişimin tespiti kayıtlarında geçen maddelerin, ele geçirilememesi nedeniyle uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilemeyeceği ve maddi delillerle desteklenmeyen içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek iletişimin tespiti kayıtları dışında, savunmasının aksine, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçlardan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
6)Sanıklar ... ve ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ..."nin ikametinde yapılan aramada 24 gram 560 miligram esrar, sanık ..."un içinde bulunduğu araçta yapılan aramada 2 gram 950 miligram esrar ele geçirildiği, maddi delillerle desteklenmeyen içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek iletişimin tespiti kayıtları dışında, sanıkların suça konu uyuşturucu maddeyi, satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaçla bulundurduğuna ilişkin savunmalarının aksine delil elde edilemediği anlaşıldığından; sanıkların eylemlerinin ""kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma"" suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek ""uyuşturucu madde ticareti yapma"" suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
7)Sanık ... hakkında ""kulllanmak için uyuşturucu madde bulundurma"" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve C. Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
8)Sanık ... ... (Tiftik) hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İletişimin tespiti çalışmaları sonucunda, sanık ... ve yanındaki şahısların ...İl Merkezine uyuşturucu madde getireceklerinin değerlendirilmesi üzerine, emniyet güçlerince yapılan yol uygulamasında, içerisinde sanıklar ..., ..., ..."ın bulunduğu ... plakalı aracın durdurulduğu, araç içerisinde yapılan aramada arka koltukta, battaniyenin altında gazete kağıdına sarılı şekilde 97 gram yaş vaziyetteki kenevir bitkisinin ele geçirildiği, bu kenevir bitkisinden elde edilebilecek esrar miktarının 26 gram 890 miligram olduğu, sanık ... ...’ın esrarın kendisine ait olduğunu ve içmek amacıyla ... iline bağlı köylerde dikiliden kopardığını beyan ettiği, sanığın suça konu uyuşturucu maddeyi, satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaçla bulundurduğuna ilişkin savunmasının aksine delil elde edilemediği, sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
9)Sanık ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Mahkemece değişen suç vasfına göre sanığın eylemi “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” kabul edilerek TCK’nın 191. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanığın aynı eylemi nedeniyle ... C.Başsavcılığı’nın 14.10.2009 tarih ve 2009/8675 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında açılan davanın yapılan yargılaması sonunda,... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 16.02.2010 tarih, 2009/860 esas ve 2010/172 karar sayılı ilamı ile TCK’nın 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği dosya içeriğinden anlaşılmakla; sanık hakkında ""uyuşturucu madde ticareti yapma"" suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ""kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma"" suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.