Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6148
Karar No: 2017/10186
Karar Tarihi: 05.12.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/6148 Esas 2017/10186 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/6148 E.  ,  2017/10186 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, kaza tarihinden itibaren dava tarihine kadar yasada öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    İş mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanmakta iken 6100 sayılı HMK’nın 447. maddesi ile diğer kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hallerde bu Kanunun basit yargılama usulü ile ilgili hükümlerinin uygulanacağının düzenlenmesi karşısında iş mahkemelerinde artık basit yargılama usulü uygulanmaktadır. Basit yargılama usulü HMK’nın 316 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup 322. maddesinde de basit yargılama usulü ile ilgili hüküm bulunmayan hallerde yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Buna göre;
    Dilekçelerin verilmesi başlıklı 317. maddesi uyarınca “ Dava açılması ve davaya cevap verilmesi dilekçe ile olur.
    Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak mahkeme durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus ve iki haftayı geçmemek üzere ek bir süre verebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhal bildirilir.”
    İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı başlıklı 319. maddesine göre de, “ İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar.”
    Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125-140. maddeleri ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 146-161. maddeleri arasında düzenlenen zamanaşımı ise, hakkın ileri sürülmesini engelleyici nitelikte olup, alacak hakkı alacaklı tarafından, yasanın öngördüğü süre ve koşullar içinde talep edilmediğinde etkin bir hukuki himayeden, başka bir deyişle, dava yoluyla elde edilebilme olanağından yoksun bırakılmaktadır. Zamanaşımına uğrayan alacağın tahsili hususunda Devlet kendi gücünü kullanmaktan vazgeçmekte, böylece söz konusu alacağın ödenip ödenmemesi keyfiyeti borçlunun iradesine bırakılmaktadır. Şu halde zamanaşımına uğrayan alacak ortadan kalkmamakla beraber, artık doğal bir borç haline gelmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, alacağın salt zamanaşımına uğramış olması, onun eksik bir borca dönüşmesi için yeterli olmayıp bunun için borçlunun, kendisine karşı açılmış olan alacak davasında alacaklıya yönelik bir def"ide bulunması gerekir
    Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamalarına ve doktrine göre, zamanaşımı hukuki niteliği itibariyle, maddi hukuktan kaynaklanan bir def"i olup; usul hukuku anlamında ise, bir savunma aracıdır.
    Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, HMK"nın 317 ve 319. maddeleri uyarınca dava dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içerisinde zamanaşımı def"inde bulunabileceği kabul edilmelidir. Belirtilen süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def"inin geçerli sayılabilmesi için davacı tarafın açıkça muvafakat etmesi gerekir. Diğer bir deyişle süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def"ine davacı taraf muvafakat etmezse zamanaşımı def"i dikkate alınamaz.
    Somut olayda, sigortalının 10.10.2002 tarihinde meydana gelen işkazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle 27.06.2014 tarihinde açılan işbu dava ile maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunduğu, dava dilekçesinin davalı tarafa 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 05.12.2014 tarihinde cevap dilekçesi sunulduğu ve süresi içinde sunulmayan bu dilekçede zamanaşımı def"inde bulunulduğu, davacı tarafın bu duruma açıkça muvafakat etmediği gibi zamanaşımı savunmasının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddini talep ettiği anlaşıldığından işin esasına girilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacı tarafa iadesine 05.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi