4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3335 Karar No: 2016/6146 Karar Tarihi: 05.05.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/3335 Esas 2016/6146 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/3335 E. , 2016/6146 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/07/2015 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 08/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, mahkemenin yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının hakaret ve tehdit eylemlerinde bulunduğunu ve bu nedenle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin, ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalının yerleşim yerinin .... olduğu gerekçesiyle, yetki nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın yetkili ve görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacının yerleşim yerinin İstanbul/Pendik olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 25/son maddesine göre; davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 16. maddesine göre ise; haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer, ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Şu durumda, dava konusu olayda, kişilik haklarının saldırıya uğradığı iddia edildiğinden zarar gören, davayı kendisinin veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya haksız eylemin meydana geldiği yer mahkemesinde açabilir. Bu seçeneklerden herhangi birini kullanmak, bu tür davalarda davacıya tanınmış bir haktır. Somut olayda davacı, bu seçimlik hakkını kendi yerleşim yeri mahkemesinde kullanmıştır. Bu hakkı kullanmanın yasal dayanağı da yukarıda belirtilmiştir. Bu bakımdan işin esası incelenerek karar vermek gerekirken, yasa hükümlerine aykırı olarak yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.