18. Ceza Dairesi 2018/2342 E. , 2020/908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
A- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 10/06/2014 tarih ve 2014/15-157 esas, 2014/314 sayılı kararında açıklandığı üzere, Türk Ceza Kanunu"nun "Konut dokunulmazlığının ihlali" başlıklı 116. maddesinin birinci fıkrası; "Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır", ikinci fıkrası ise; "Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan iş yerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi halinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur" şeklinde düzenlenmiştir.
Maddenin işyeri dokunulmazlığının ihlalini düzenleyen ikinci fıkrasının gerekçesinde ise; "Birinci fıkrada tanımlanan fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyeri ve eklentileri hakkında işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu fıkranın uygulanmasında, birinci fıkrada söz konusu olan koşullar aranacaktır. Niteliği itibarıyla açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi alışılmış, mutat olan yerler dışında kalan yerlere rıza olmaksızın girilmesi bu suçu oluşturacaktır. Avukatlık bürosu ve özel muayenehane bu gibi izinle girilmesi gereken yerlere örnek olarak gösterilebilir. Keza herkesin herhangi bir koşulu yerine getirmeksizin girebileceği yerlere, söz gelimi süpermarketlere, dükkânlara, mağazalara, halka açık olmadıkları zamanlarda, mesela mesai saatleri dışında rıza hilafına girilmesi halinde de bu suç oluşacaktır. Zira hak sahipleri bu gibi yerlere isteyenin girmesi hususunda daha başlangıçta rızalarını örtülü olarak açıklamış sayılırlar" biçimindeki açıklamalara yer verilmiştir. Sahibi ya da çalışanlarının iznine ihtiyaç duyulmaksızın zımni bir rızanın varlığı kabul edilerek herkesin girebileceği ve sunulan hizmeti alabileceği lokanta, dükkan, mağaza, manav, kasap, tiyatro, kahvehane, hastane, banka şubesi gibi yerlere, halka açık bulundukları sırada veya mesai saatleri içerisinde girilmesi suç teşkil etmeyecektir.
TCK"nın 116/1. maddesinde, seçimlik olarak düzenlenen hareketlerden birisi de “çıkmama” eylemidir. Çıkmamak; belli bir yerde kalmaya devam etmeyi ifade eder. Çıkmama eyleminin gerçekleşmesi için, konuta rıza ile girilmiş olması gerekmektedir. Çıkmama fiilinin meydana gelmesi için, hak sahibinin söz, hareket veya tavırlarıyla faili çıkmaya davet etmesi gerekir. Ancak, bazen doğrudan faile bildirilmiş olmasa bile yapılan hareketlerle rızanın ortadan kalktığı faile gösterilmiş olabilir. Örnek verilecek olursa; fail, çalışma saatleri içerisinde bir markete girdikten sonra, burada sunulan hizmetin amacına aykırı olacak bir davranışta bulunması durumunda, örneğin, başkasına sarkıntılık, işyeri sahibine ya da müşteriye saldırma gibi hukuka aykırı davranışlarda bulunması halinde, hak sahibi tarafından dışarı çıkmaya davet edilip de çıkmaması, TCK"nın 116/2. maddesinde düzenlenen suça vücut verecektir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın, müştekiye ait cafeye, gece vakti sayılan zaman diliminde girdiği ve buradan müşterilere rahatsızlık verdiği gerekçesi ile çıkarılmak istendiği ancak, çıkmadığı için geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal ettiğinin Mahkemece kabul edilmesi karşısında; sanığın suça konu yerin, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu açısından niteliği itibarıyla açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilebilen, mutat bir yer olduğu anlaşıldığından, suçun yasal unsurları oluşmadığı halde, yetersiz gerekçeyle, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
B- Kabule göre de;
Sanık ve temyiz kapsamı dışında kalan diğer sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kamu davası açıldığı, yapılan ilk yargılama neticesinde sanık ...’un beraat etmesi üzerine, olayda TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulama imkanının ortadan kalktığının anlaşılması karşısında; TCK"nın 116/4. maddesinde düzenlenen geceleyin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun CMK"nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, aynı Kanun"un 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.