Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3806
Karar No: 2021/10226
Karar Tarihi: 29.11.2021

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3806 Esas 2021/10226 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/3806 E.  ,  2021/10226 K.

    "İçtihat Metni"


    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.2019 tarih
    ve 2017/504 - 2019/217 sayılı kararı

    Sanık Şehmus Abak Yönünden: 27.09.2016,
    Sanık ... Yönünden: 26.09.2016
    Hüküm : ..., ..., ..., , ..., ... ...,
    ..., ..., ..., , ... yönünden; 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 314/2, 53/1-2, TCK"nın 58/9, 62., 63/1
    maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezalarına ilişkin
    istinaf başvurularının esastan reddi,
    ... yönünden; 3713 Sayılı Kanunun 5/1,
    TCK"nın 314/2, 53/1-2, TCK"nın 58/9, 63/1 maddeleri
    uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf
    başvurusunun esastan reddi,
    Muammer Uyanık yönünden; 3713 sayılı Kanunun 5/1
    TCK"nın 314/2, 53/1-2, TCK"nın 58/9, 62, 63/1 ve
    TCK"nın 221/4-son maddeleri uyarınca hükmedilen
    hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
    Temyiz edenler : ..., ..., ..., ...,
    ... ve sanıklar müdafileri


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatları, başvuruların süresi, kararların niteliği, ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299. maddesi gereğince reddine,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    II- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
    1- Sanık ... hakkında;
    Silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına organik bağ ile dahil olduğuna ilişkin maddi gerçeğin her türlü kuşkudan uzak biçimde ortaya konulması bakımından özellikle hükme esas alınan belge içerikleri de nazara alınarak ...’ün aşamalardaki ifade örneklerinin getirtilerek duruşmada CMK 217. maddesi uyarınca okunup tartışılması ve gerektiğinde tanığın usulüne uygun olarak dinlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Sanıklar ... ve ... hakkında;
    Ayrıntıları, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.06.2008 tarih, 9-148/169 sayılı ve Şehrivan Çoban başvurusu üzerine verilen AYM"nin 06.02.2020 tarih, 2017/22672 sayılı kararları ile Dairenin 26.05.2016 tarih, 2016/1697, 2016/3295 sayılı kararında açıklandığı üzere;
    Türk Ceza Muhakemesi hukukunun benimsediği sisteme göre, Kanunun ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. (5271 sayılı Kanun madde 193/1) Duruşmada hazır bulunmak isteyen sanığın, hazır bulundurulması sadece ödev değil aynı zamanda bir haktır.
    Sanığın duruşmada hazır bulunması hem savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamakta hem de silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine işlerlik kazandırmaktadır. Ceza adaletinin hakkaniyete uygun şekilde gerçekleşebilmesi için sanığın mahkemenin huzuruna çıkarılması büyük önem arz etmektedir. Anılan hak, sadece duruşmada hazır bulunmayı değil duruşma sürecini takip etmeyi, iddiaları ve tanık ifadelerini dinlemeyi, iddia/savunmaları destekleyecek argümanları ileri sürmeyi de içerir. Dolayısıyla duruşmada hazır bulunma hakkı, sanığın yargılamaya etkili katılım hakkıyla da doğrudan ilişkilidir. Suç isnadı altındaki bir kimse duruşmada hazır bulunarak yargılamaya etkin olarak katılmakta, hakkında kurulacak hükmün inşasına ortak olmakta ve yargılamaya yön verme imkanına kavuşmaktadır. Hakimler de bu hak inşasına ortak olmakta ve yargılamaya etkin olarak katılmakta, hakkında kurulacak hükmün inşasına ortak olmakta ve yargılamaya yön verme imkanına kavuşmaktadır. Hakimler de bu hak vesilesiyle sanığın tutum ve davranışları ile kişisel özelliklerini gözlemleme imkanı elde etmektedir.
    Bununla birlikte video konferans uygulaması, diğer hususların yanında tutuklu veya hükümlülerin ceza infaz kurumundan doruşma salonuna transferleri nedeniyle oluşan gecikmelerin azaltılması ve yargılamaların hızlandırılması amacını taşımaktadır.(Marcello Viola/İtalya, B. No: 45106/04, 05/01/2007, 70 ). Bu nitelikteki imkanlara başvurmak bizzat duruşmada hazır bulunma hakkının amaçlarıyla çelişmemektedir. Fakat tutuklunun veya hükümlünün yargılama sürecini takip edebilmesi, duruşmada dinlenen insanları görebilmesi ve sarf edilen ifadelerden haberdar olabilmesi, ayrıca kendisinin de mahkeme, tanıklar ve diğer ilgililer tarafından görülmesinin ve dinlenilmesinin teknik engeller bulunmaksazın garanti edilmesi gerekir (Sakhnovskiy/Rusya (BD), B. No: 21272/03, 02.10.2010, 98; Marcello Viola, 72-74)
    Duruşmada hazır bulunma hakkı, özellikle hükme tesir edebilecek nitelikteki değerlendirmelerin veya başka esaslı işlemlerin yapıldığı celselerde sanığın duruşmada hazır bulunmasını kural olarak gerekli kılar. İlk ve son savunmanın yapıldığı, esasa ilişkin delillerin toplandığı oturumlara sanığın SEGBİS yolu ile katılması, açık kabulüne dayalı olmasıdır. Dolayısıyla duruşmada hazır bulunma hakkı ancak olayın koşullarının zorunlu kıldığı durumlarda sınırlanabilecektir. Bu bakımdan duruşmada hazır bulunma hakkını sınırlayan herhangi bir tedbirin öncelikle zorunlu/gerekli olduğunun gösterilmesi gerekir. Bu çerçevede sanığın duruşmada hazır bulunmamasını zorunlu kılan bir olgunun varlığı derece mahkemelerince genel, soyut ve klişe cümlelerle değil somut ve olaya uygun bir gerekçeyle ortaya konulmalıdır.
    Duruşmada hazır bulunma hakkını sınırlayan video konferans yöntemi ile duruşmalara katılımın zorunlu/gerekli olduğunun ortaya konulması halinde ise sanığın duruşmada hazır bulunmamasının yargılamanın adilliğine bir bütün halinde zarar verip vermediği ölçülülük ilkesinin diğer bir unsuru olan orantılılık açısından gözönüne alınmalıdır. Bu kapsamda duruşmada bizzat hazır bulundurulmayan tarafın diğer tarafça ileri sürülen görüşler ve kanıtlar hakkında bilgi sahibi olup olmadığı veya bunlara yorum yapıp yapmadığı, dezavantajlı duruma düşürülmeksizin davaya etkili katılımının sağlanmasında makul bir fırsata sahip olup olmadığı, yokluğunda gerçekleştirilen işlemin sanığın duruşmada fiziken hazır bulunmasını gerektiren bir işlem olup olmadığına göre bir değerlendirme yapılmalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    ... 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan ... ile ...1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan sanık ...’ün, hükümden önce 25.08.2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı KHK’nın 147. maddesiyle değişik CMK’nın 196/4. maddesinde öngörülen zorunluluk halinin ne olduğu belirtilmeden yargılamanın hiçbir aşamasında mahkeme salonunda hazır bulundurulmaksızın SEGBİS yöntemiyle savunmaları alınıp son sözleri sorulmak suretiyle yargılamanın tamamlanıp CMK’nın 289/1-h maddesi kapsamında aynı Kanunun 196/4. maddesine muhalefet edilerek savunma hakklarının kısıtlanması,
    3- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında;
    a-Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar ..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi bağlamında sanığın örgütteki konumu, kaldığı süre, faaliyet alanına göre faaliyetlerin yoğunluğu ve mahiyeti, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanıkların kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun adil bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdinin derecesinde yanılgıya düşülecek yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

    b-Sanık ... yönünden ayrıca; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu kanun dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
    TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
    TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendirildiğinde;
    Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve incelenen dosya kapsamı ve delillere göre yakalandıktan sonra yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği, bilgilerin niteliği ve faydalılık derecesi nazara alındığında TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı anlaşılan sanık ... hakkında belirlenen cezadan dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olarak azami hadde yakın adil bir oranda indirim yapılması gerekirken yeterli ve hukuki olmayan gerekçe ile 1/3 oranında indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ... ve ... yönünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine ve mevcut delil durumuna nazaran sanıklar ..., ..., ..., ..., ...’nin tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi