11. Hukuk Dairesi 2016/2659 E. , 2017/1866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/01/2015 tarih ve 2013/523-2015/32 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait yükle kendisinin sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile 31/03/2005 tarihinde ..."tan ... gümrük kapısına giriş yaptığını ve burada 20/07/2005 tarihine kadar gümrük sahasında bekletildiğini ve yükü bu tarihte boşaltabildiğini, sonrasında davacının davalı şirkete ücreti için başvurduğunda kendisine 235,60 TL nakliye ücreti ödendiğini ve kendilerinden bu bekleme süresi için günlük 121 Dolar ücretin ödenmesinin istendiğini, davalının bunu ödemediğini, müvekkilinin bunun üzerine davalı şirkete ... Noterliği"nin 29/08/2005 ve 5582 yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtarname çektiğini ve bu ihtarnamenin tebliğ alınmasına rağmen cevap verilmediğini, anılan nedenlerle gümrük sahasında yüklü olarak 120 günlük bekleme bedeli olan 14.520 Dolar karşılığı 19.600,00TL" nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davada davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğunu, dolayısıyla yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirtmiş, davacı tarafın Türkiye"ye giriş yapmasından sonra ... gümrük sahasında bekletilmesinin sorumluluğunun müvekkiline ait olmadığını, bu olayda müvekkilinin herhangi bir ihmali ve kusuru bulunmadığını, zira araçların çıkışına izin vermeye yetkili kurumun ... Gümrük Müdürlüğü olduğunu, anılan nedenlerle husumet itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin ise davalı tarafın talep ettiği meblağın fahiş olduğunu, davacının sözleşme özgürlüğü çerçevesinde işe talip olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, her ne kadar davalı taraf söz konusu davada husumetin kendisine düşmediğini ileri sürmekte ise de dosyadaki deliller ile gerek Yargıtay bozma ilamı, gerekse alınan bilirkişi raporundan ... A.Ş" nin gönderen, davalı şirketin alt taşıyıcı ve davacının ise fiili taşıyıcı olduğu, böylece davalı şirketin davacıya karşı taşıtan sıfatını haiz olduğu, hal böyleyken, davacı ile davalı arasında taşıtan-taşıyan ilişkisi bulunduğundan söz konusu ilişkinin sözleşme ilişki olduğu, davacının Irak"tan ... Gümrük Kapısı"na giriş yaparken gümrük sahasında bekletildiği, ... A.Ş tarafından ... Gümrük Müdürlüğü"ne yazılan 24.06.2005 tarihli yazıdan ithalat belgelerini alamadıklarından, TC Devleti"ne terk ettiklerini belirttiği, anılan yazıdan davacının gümrük sahasında bekletilmesinin davacıdan kaynaklanmadığı sonucunun çıkartılması gerektiği, davalı tarafça gerekli yasal belge ve izinler tamamlanamadığı için davacının gümrük sahasında 4 ay kadar bekletilmiş olduğu, dolayısıyla davalının bundan sorumlu olduğu, sorumluluğun sözleşmeden kaynaklandığı, tazminat hesabı bakımından alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, yapılan hesaplamada 13.310 ABD dolarının dava tarihindeki kur üzerinden (13310X1,3435) 17.881,98 TL"ye tekabül ettiği, davacının ise 19.600,00 TL üzerinden dava açtığı, bu nedenle davanın 17.881,98 TL"nin 26/09/2005 tarihinden itibaren faizi ile tahsili yönünde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.193,82 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 29/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.