11. Ceza Dairesi 2016/12074 E. , 2018/7896 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkalarına ait kimlik ya da kimlik bilgilerini kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Sanık hakkında "Resmi Belgede Sahtecilik" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 gün ve 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle; İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 24.04.2008 tarih, 2006/161 Esas ve 2008/90 Karar sayılı 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına dair ilamın, tekerrüre esas alınan Fethiye 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13.09.2007 tarih 2006/18 Esas ve 2007/417 Karar sayılı ilamından daha ağır hükümlülük içerdiği ve tekerrür uygulamasına esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm tümden çıkartılarak, yerine ""İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 24.04.2008 tarih, 2006/161 Esas ve 2008/90 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, TCK"nin 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından 1412 sayılı CMUK"nın 326/son ve 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine,
B-Sanık hakkında "Başkalarına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerini Kullanma" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazının incelenmesinde;
1-Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: ,
TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması, TCK"nun 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir.
TCK"nin 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece sanığın beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.
Somut olayda; sanığın 1.02.2011 tarihinde 0.65 promil alkollü olarak araç kullanması nedeniyle trafik polislerince durdurulan ve görevlilere ... adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini ibraz ederek, 11.02.2011 tarihli trafik idari para cezası karar tutanağı ve sürücü belgesi geri alma tutanağının müşteki ... adına düzenlenmesine sebep olmaktan ibaret eylemlerinin, zincirleme şekilde 5237 sayılı TCK"nin 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 gün ve 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle; İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 24.04.2008 tarih, 2006/161 Esas ve 2008/90 Karar sayılı 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına dair ilamın, tekerrüre esas alınan Fethiye 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13.09.2007 tarih 2006/18 Esas ve 2007/417 Karar sayılı ilamından daha ağır hükümlülük içerdiği ve tekerrür uygulamasına esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53/4. maddesi gereğince 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.