
Esas No: 2015/16026
Karar No: 2016/6044
Karar Tarihi: 07.04.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/16026 Esas 2016/6044 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davalı ...Av.... gelmiş, başka gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Anayasanın 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” HUMK"nun 388’inci (HMK m.297), maddesinde de mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken öğeler açıklanmıştır. Gerekçe, kararının denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, mahkemece verilen kararda HUMK"nun 388’inci (HMK m.297) maddesine aykırı davranılarak kararın gerekçesiz olarak yazılması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nın 297/2 maddesine göre; "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir". Mahkemece, davalının asıl alacak, faiz ve fer’ilere yönelik itirazının kısmen iptaline, takibin 37.600 TL. asıl alacak olmak üzere toplam 38.204,77 TL üzerinden devamına karar verilen hüküm fıkrasında, takip talebinde ayrı ayrı kalemler şeklinde istenilen faiz ve fer’ilerin her birinin ne kadarının kabul edildiği belirtilmemiştir. Yukarıda anılan kanun maddesine göre, hüküm fıkrasında takip talebinde istenilen her bir kalemin ne kadarlık miktarının kabul edildiğinin ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece HMK’nın 297/2. maddesine uygun hüküm kurulmamıştır. Bu şekilde hüküm kurulması infazda tereddüt yaratacak nitelikte olup hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.