4. Ceza Dairesi 2016/16599 E. , 2020/10905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanık hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sınırlı olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, mahkemenin delilleri değerlendirmesi neticesinde ulaştığı sonuçta bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamede silahla tehdit suçu yönünden bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında tehdit ve kasten yaralama eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığa yükletilen tehdit ve kasten yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
a)Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçları yönünden temel cezaların alt sınırdan belirlenmesine karşın; hakaret suçu yönünden teşdit uygulaması yapılırken, TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve aynı Kanunun 3. maddesindeki “fiilin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi ilkesi” çerçevesinde somut olay açıkça irdelenerek, temel cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden, dosya içeriğiyle uyumlu olmayan şekilde "suçun işleniş şekli ve suçun işlenmesindeki özellikler, kullanılan araç, suçun konusu önem ve değeri, sanığın güttüğü amaç ve saik göz önüne alınarak" gibi maddedeki bazı ibarelerin tekrarlanması suretiyle, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak ve hakkaniyet ölçülerine uyulmayarak fazla belirlenmesi,
b)TCK"nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, evin içinde gerçekleştiği anlaşılan hakaret eyleminde aleniyet unsurunun oluştuğu kanaatine ne şekilde varıldığı açıklanıp tartışılmadan, sanık hakkında TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.