17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5464 Karar No: 2019/12063 Karar Tarihi: 17.12.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5464 Esas 2019/12063 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/5464 E. , 2019/12063 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davclı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.10.2017 Salı günü davacı vekili Av. ... ve davalı ... Hay. Tur. Ltd. Şti vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... Özel Güvenlik Gıda San. Tic. Ltd. Şti aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, borçlunun dava dışı üçüncü şahıslardan olan alacağını 2008 Mart ve Nisan aylarında yaptığı temliknameler ile diğer davalı şirketlere temlik ettiğini bu temliklerin mal kaçırma amacı ile yapıldığını belirterek, temliklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Ekmek Gıda San. Tic. Ltd. Şti., ..., ... ve ... Gıda İnş. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekilleri, ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, borçlu şirket ile olan ticari alışveriş nedeni ile temliklerin yapıldığını, karşılıksız olmadığını haksız açılan davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, cevap dilekçesi sunmamışlardır. Mahkemece, dava konusu temliknamelerin İİK"nun 279/2 maddesi kapsamında mutad ödeme vasıtaları dışında bir ödeme aracı olmadığını, davalıların kötü niyetli olduklarının ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının elinde geçici veya kati aciz belgesi bulunan alacaklılar ile borçlu iflas etmiş ise iflas idaresi ya da İİK"nun 245. maddesi gereğince iflas idaresi tarafından dava hakkı kendisine devredilen alacaklılar açabilir. Somut olayda borçlu şirketin Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/416 Esas 2009/486 Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği iflas kararının 12.10.2009 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının eldeki davayı takip edebilmesi için İflas İdaresinden İİK"nun 245. maddesi gereğince yetki alması gerekmektedir. Davacıya bu hususta iflas idaresi tarafından yetki verilip verilmediği araştırılarak, yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği, aksi halde davanın İflas idaresi temsilcisi huzuruyla görülmesi ve verilecek kararın İflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 17.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.