KARAR Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın konut dokunulmazlığını ihlal etme ve hakaret eylemleri uzlaşma kapsamında olup, bu tarihte atılı TCK’nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenmiş olan tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmadığının anlaşılması karşısında, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca TCK’nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle, somut olayda 5271 sayılı CMK’nın 253/3. madde ve fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanma imkanın ortadan kalktığı, bu nedenle de tüm suçlara ilişkin olarak, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2018 arihinde oy birliğiyle karar verildi.