20. Hukuk Dairesi 2015/15782 E. , 2017/4452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli Yalova, Merkez, Kirazlı köyü 851 parsel sayılı taşınmaz, 3765 m2 yüzölçümü ile tarla niteliğiyle ... ve Hazine adına paylı olarak tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi, 19/06/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğunu ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, şerhlerin silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptaline orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tüm şerhlerin silinmesine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma işlemi, 22/07/1987 tarihinde 6 ay süre ile ilan edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1961 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece, yapılan araştırma sonucunda; çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı, (B) harfi ile işaretli 2458 m2 bölümünün ise 2/B alanında yer aldığı, eylemli durumu itibarıyla tamamının üzerinde meşe, maki kaplı, % 15-20 eğimli eylemli orman olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde taşınmazın tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de davacı Orman Yönetimi 19/06/2014 havale tarihli dava dilekçesiyle, taşınmazın 2/B alanında kalan kısmının eylemli orman olduğunu bildirerek, bu kısmın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Bu durumda taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümü, davanın konusu değildir.
Öncelikle, hakim tarafların talep sonuçları ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK. md. 26/l) ve iki taraftan birinin talebi olmaksızın re"sen bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK.md.24/l).
Hükme esas alınan raporda, uzman bilirkişiler, taşınmazın tamamında meşe, maki kaplı olduğunu bildirmişler, ne var ki; ağaçların yaşını açıklamamışlardır.
Kesinleşen 2/B sahalarında, Orman Yönetimi tarafından ancak taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açılabileceği, eylemli biçimde orman olan yerlerin 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7. ve devamı maddeleri ile Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26.
maddesi gereğince yeniden orman olarak sınırlandırılabileceği veya 4999 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesi gereğince “a) 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi, b) 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi, uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir.” hükmü gereğince tahsis ve Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edilebileceği açıktır.
Ancak, 1947 yılında kesinleşen tahdit içinde olduğu halde, 1961 yılında kesinleşen arazi kadastrosu sonucunda özel mülk olarak tapuya tescil edilmiş olan ve Orman Yönetimi veya Hazine tarafından tapu kaydı iptal ettirilmemiş olan taşınmazın (B) harfli bölümü, 1990 yılında orman niteliğini kaybetmesi sonucunda 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığına göre, 1961 yılındaki genel kadastro sırasında tapuya bağlanarak, özel mülk haline gelen taşınmazın sonradan bakımsızlık, çevreden tohumlanma gibi nedenlerle orman ağacı ile kaplanması o taşınmazı kamu malı orman haline getirmeyecek, ancak 1990 yılı itibarıyla üzerinde ağaç varlığı olması halinde, yani o yıllarda orman niteliğini kaybetmemiş olması halinde, eylemli orman iddiasına dayalı davanın kabulü gerekecektir.
O halde mahkemece, yöreye ait 1990"lı yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı, bir ziraat bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümünün bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; ziraat uzmanından üzerindeki, ağaç sayısı, yaşı, dağılımı, kapalılık oranını gösteren bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, bundan sonra toplanacak delillerin sonucuna göre ve taleple bağlı kalınarak karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/05/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.