22. Hukuk Dairesi 2018/2803 E. , 2018/9894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar ...ında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin davalılar tarafından haksız olarak feshedildiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında ... üzerinden sigortalı gösterilmişse de aslında ... Kargo AŞ"nin elemanı olduğunu, personel ile ilgili her türlü işlemin ... Kargo tarafından gerçekleştirildiğini belirterek feshin gçersizliğine ve işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından davalıların müştereken sorumlu bulunduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı ... Kargo AŞ vekili, davacının şirketlerinin işçisi olmadığını, diğer davalı ile aralarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi de bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, diğer davalı ile aralarında acentelik ilişkisi bulunduğunu, çalışan işçi sayısının onbir olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda feshin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı taraf istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalılar ...ında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, yapılan feshin haklı ya da geçerli nedene dayandığı ispatlanamadığından davacının ... bünyesinde işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından davalıların müştereken sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 102. maddesinin birinci fıkrasında acenta “Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimse” olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre acentelik sözleşmesinin konusu da bir iş görme olup, aracı acente ve ticari işletme adına sözleşme yapma yetkisini haiz acente olmak üzere iki tür acente bulunmaktadır. Her iki acentelik türünde de ticari işletme sahibine tabi olmama (bağımsızlık), acentelik ilişkisinin bir sözleşmeye dayanması, acentenin belirli bir yer veya bölge içinde faaliyet icra etmesi, faaliyetinin süreklilik taşıması ve meslek edinilmiş olması unsurlarının bulunması gerekir. Acentelik sözleşmesinde, müvekkil adına yazılı olarak sözleşme yapma yetkisi verilmediği sürece aracı acentelik söz konusu olacaktır.
Geçerli bir acentelik sözleşmesinde acente, faaliyetini tek başına sürdürebileceği gibi işçi çalıştırmak suretiyle de yerine getirebilir. İşçi çalıştırması durumunda acentenin diğer işverenlerden herhangi bir farkı olmaz. Başka bir anlatımla bir işveren olarak acente, çalıştıracağı işçiler ile iş sözleşmesi akdetmek ve içeriğini belirlemek, işçinin üstlenmiş olduğu iş görme borcunu nerede, nasıl ve hangi çerçevede yerine getireceği konularında yönetim hakkına dayalı olarak işçiye talimat vermek, iş sözleşmesini sona erdirmek gibi işverene ait yetkileri kullanma hakkına sahiptir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren ...ında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun"un 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur.
Somut olayda, davalı ... ile davalı ... Kargo ...ında imzalanan acente sözleşmesi incelendiğinde, acentede kullanılacak tüm demirbaşların temin edileceği, işyeri kira ise ... Kargonun kiracı sıfatı ile kira sözleşmesi imzaladığı yerde, acentenin alt kira sözleşmesi ile faaliyet göstereceği belirlenmiştir. Ayrıca acentenin müşterilere verdiği hizmete ilişkin davalının denetim hakkının bulunduğu da sözleşme içeriğinden anlaşılmaktadır.
Acente olduğu belirtilen davalı ..."ın müşterilerini kendisinin belirleyememesi, kendi adına antetli kağıt kullanamaması gibi bağımsız bir tacirde bulunması gereken yetkilere sahip olmaması ve teslim alınan kargoya konu malların alıcılarına ulaştırılması gibi müşterilerle sözleşme yapma veya aracılık etmenin ötesinde bir iş üstlenmesi dikkate alındığında, somut olayda, 6102 sayılı Kanun"un anılan hükmünde belirtilen acente tanımı kapsamına giren bir ilişki bulunmamaktadır.
4857 sayılı Kanun"da belirtilen “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme” unsuru mevcut olmadığından geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi de bulunmamaktadır.
Dosya kapsamına göre davalı ... Kargo ile davalı ... ...ında imzalanan acente sözleşmesinin muvazaalı olduğu davacının ... Kargo Yurt İçi Taşımacılık A.Ş. elemanı olduğu, bu kapsamda işyerinde fesih tarihinde otuz işçi çalışması koşulunun da sağlandığı anlaşılmaktadır. Ne varki davalıların iç ilişkide kendi muvazaalarından faydalanamayacakları da gözetildiğinde, temyiz eden tarafların sıfatına göre sonucu itibari ile doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi Kararının bu ilave gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı ..."a yükletilmesine, 26.04.2018 gününde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.