17. Ceza Dairesi 2017/4453 E. , 2018/1594 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
TCK’nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçları hakkında denetim ve işlem yapan elektrik, su, doğalgaz idarelerinde çalışan kamu görevlileri, görevleri sırasında, karşılıksız yararlanma olarak nitelenebilecek usulsüz bir kullanımı tesbit ettiklerinde bu eylemin ceza soruşturmasını gerektirebileceğini dikkate alarak bir yandan elektrik, su, doğalgazın sayaçtan geçirilip geçirilmediği, sayaçtan geçiyorsa sayacın doğru ölçüm yapmasına müdahale edilip edilmediği, kısmen veya tamamen geçirilmiyorsa tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek hangi yöntemlerin, bu amaçla hangi cihaz ve malzemelerin kullanıldığı, bu tesbitlerin ne tür incelemelere dayandığı vb. tüm ayrıntıları içeren bir suç tutanağının düzenlenmesi, bir yandan da CMK’nın 158. maddesi gereğince hemen en yakın adli kolluk birimine veya Cumhuriyet Başsavcılığına durumun bildirilmesi ve adli kolluk görevlilerinin de olay yerine hemen intikali ile CMK’nın 160 ve 161 maddeleri gereği Cumhuriyet Savcısı"nın emirleri çerçevesinde suçun sübut ve niteliğine yönelik delil toplama görevini yapmalıdır.
Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından da suç tutanağı içeriğine göre şüphelinin işyeri, konut veya arazideki elektrik, su, doğalgaz kullanımını gerektiren tüketim ihtiyacının veya kurulu gücün varsa tüketim föyleride getirtilmek suretiyle tesbiti ile teknik açıdan bu tüketim ihtiyacı veya kurulu gücün gereği kullanım miktarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, bu miktarın sayaçtan geçirilerek kullanımı halinde sayaç üzerindeki endeks ile de kıyaslanarak karşılıksız yararlanma suçunun kabulünü gerektirecek önemli bir farkın, orantısızlığın olup olmadığının, uğranılan vergili ve cezasız zarar miktarının tesbiti amacıyla keşif yapılması için CMK’nın 83 ve 162 maddelerine istinaden Sulh Ceza Hakimliğinden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması için talepte bulunulması, Sulh Ceza Hakimliğince gecikmesinde sakınca bulunduğu yolunda karar verildiği taktirde Cumhuriyet Savcısı tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosya içeriğindeki delillere göre karşılıksız yararlanma suçunun oluştuğu kanaatine varıldığı takdirde şüphelinin TCK"nın 168/5. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi, bu hususun bir dava şartı olduğu ve CMK"nın 174 ve 223/8. maddeleri gereğince işlem ifasına da yol açabileceği değerlendirilerek Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliye belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirilip, makul bir süre tanınması, soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde dava açılması gerekmektedir. Bu nedenlerle; bu hususta eksikler olmasına rağmen iddianame mahkemece kabul edilmişse CMK’nın 223/8. hükmü karşısında eksikliklerin mahkemece tamamlanması gerekecektir.
1)Sanık hakkında; 05/03/2013 tarihli tutanak ile elektrik hattı haricinde sayaçtan geçirmeksizin elektrik kullandığı, 29/08/2013 tarihli tutanak ile borcundan dolayı kesilen elektriği mührü kırarak kullandığı, 04/06/2015 tarihli tutanak ile elektrik direğinden kanca atmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının kaçak elektrik tutanakları ile tespiti karşısında; Ceza Genel Kurulu"nun 16/05/2006 tarih, 2006/7-137 Esas ve 142 Karar ve 13/06/2006 tarih, 2006/7-160 Esas, 161 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, suça konu gerçek kullanım miktarını belirlemek amacıyla; sanık halen suça konu yerde oturuyor ise; keşif yapılıp elektrikle çalıştırılan cihazlardan hareketle tesbit edilecek kurulu güce veya tüketim ihtiyacına göre, oturmuyor ise;
-Kaçak elektrik tutanağındaki kurulu güce göre,
-İhtilafsız aynı dönemdeki tüketim miktarına göre,
-Aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerine göre,
-Projesinde belirtilen güce, ortalama çalışma saatlerine göre, suç tarihine kadar tüketilmesi gereken elektrik miktarının ve vergiler dahil cezasız usulsüz elektrik kullanım bedelinin, sayaç kullanmadan, sayacı devre dışı bırakıp sayaçtan geçmeyecek şekilde doğrudan bağlantı yaparak kullanımlarda karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiği açık olduğu için bilirkişi tespitinin gerçek kurum zararını göstereceği nazara alınıp; kurum zararının soruşturma aşamasında ödenmesi halinde TCK"nın 168/5. fıkrası gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi gerekli olduğu, bu konuda soruşturma aşamasında yapılması gerekip yapılmayan usuli işlemlerin kovuşturma aşamasında tamamlanması sebebiyle bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanan vergili ve cezasız kurum zararının, varsa daha önce yapılan ödemeler kurumdan sorulup mahsup edildikten sonra kalan miktar belirlenip, verilecek makul sürede ödenmesi halinde etkin pişmanlıktan faydalanabileceği, TCK’nın 168/5. ve CMK’nın 223/8. fıkraları uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediği için suç tarihine göre düşme kararı verileceği ödenmediği takdirde yargılamaya devamla dosyadaki delillere göre hüküm kurulacağı tebliğ ve ihtar edilip yüze karşı ise talep etmesi halinde, tebligat yapılıyorsa makul bir süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik kovuşturma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanık hakkında aynı tarihte düzenlenen her iki iddianamenin de Göksun Asliye Ceza Mahkemesince aynı tarihte (05.11.2015) kabul edildiği, mevcut durumun sanık lehine yorumlanması gerektiği, bu nedenle 2015/304 Esas sayılı iddianamenin, suç tarihlerinde tutulan tutanakları kapsadığının anlaşılması karşısında; sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirdiği her üç eyleminin zincirleme suç hükümleri kapsamında kaldığı ve bu itibarla tek suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, 05.03.2013 ve 04.06.2015 tarihli tutanaklar için ayrı ayrı olmak üzere iki kez mahkumiyetine karar verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
3-Sanık hakkında, ""şartları oluşmadığından"" denilmek suretiyle yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle TCK"nın 50, 51. ve CMK 231. maddelerinin uygulanmamasına karar verilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.