3. Hukuk Dairesi 2020/4665 E. , 2021/2424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ... HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı ... davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılardan ...’in hesap uzmanı olarak görev yaptığı sırada, Maliye Bakanlığı tarafından öğrenim yapmak, yetiştirilmek için geçici süreli görevlendirilmek suretiyle ABD ye 07.12.2009 tarihinde 2 yıl süre ile gönderildiğini, 06.12.2011 tarihinde yurtdışından dönüp 30.10.2012 tarihinde istifa ile görevden ayrıldığını, toplam 730 gün süre ile yurtdışında kaldığı ve bu sürenin iki katı olan 1460 gün mecburi hizmet yükümlüğü olduğunu, yurtdışından dönüşten sonra çalışmış olduğu 324 günün düşülmesi sonrasında kalan 1136 gün mecburi hizmet yükümlüsü olması nedeniyle mecburi hizmet süresini tamamlamadan istifa ederek görevden ayrıldığını, diğer davalıların da kefil olduklarını ileri sürerek, tamamlanmayan mecburi hizmet süresine karşılık gelen 82.013,20 USD’nin (ödeme tarihindeki merkez bankasınca belirlenen efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak tutarı) ve 98.492,28 TL kamu alacağının 30/10/2012 tarihinden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince, davalıya ödenen yurt içi aylıklarının davalıdan istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 82.013,20 USD’nin 30/10/2012 tarihinden itibaren kamu bankalarının USD cinsinden 1 yıl vadeli döviz hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı ... davalı ... vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.09.206 tarih ve 2013/134 E., 2016/323 K. Sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.09.2016 tarih ve
2013/134 E., 2016/323 K. sayılı kararına karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Mahkeme hükmünün 1 nolu bendinin kaldırılmasına, hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin “ Davanın kısmen kabulüne, 82.013,20 USD’nin 30.10.2012 tarihinden itibaren kamu bankkalarının USD cinsinden 1 yıl vadeli döviz hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yurtiçi yapılan ödemeler ilişkin olarak açılan davanın kısmen reddi ile, 49.246,14 TL alacağın 30.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalılar ... ve ...’un yüklenme senedindeki kefalet miktarından sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine” şeklinde düzeltilmesine, karar verilmiş, hüküm davacı ... davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi grekir.
2- Dava, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 78,79,80 maddeleri ve imzalanan yüklenme senedinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı ... tarafından 10.08.2009 ve 20.11.2010 tarihli 2 adet yüklenme senedi imzalanmıştır. Yüklenme senetleri ile taahhüdü ihlal ettiği takdirde, ilgili kanunlara göre yurtdışına gönderilme nedeniyle yurtiçi aylığı da dahil olmak üzere aylık, ücret, aidat, zam, tazminat, ödenek, tayin bedeli gibi adlar altında tarafına yapılan her türlü ödemeler ile yol ve ikamet giderlerinin ödeneceğinin taahhüt edildiği görülmektedir. Türk hukukunda mecburi hizmet yükümlülüklerinin bir kısmı Anayasa’da bir kısmı ise kanunlarda düzenlenmiştir. Anayasa’nın 18. maddesinde zorla çalıştırma yasağı ile birlikte düzenleme değerlendirildiğinde; angarya yasağı, Anayasa Mahkemesi kararlarında; kişinin emeğinin karşılığını almada zorla çalıştırılması, bir maldan ya da kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma şeklinde tanımlanmıştır. (bkz. AYM, E; 2011/150, K:2013/30, KT:14.02.2013) Yurt dışına yapılan görevlendirme kapsamında çalışırken her ne kadar maaş almakta iseler de;yüklenme senedindeki şartların ihlali halinde bu çalışma karşılığı alınan maaş ödemelerinin geri verilmesi yönündeki düzenleme ile başlangıçta angarya yasağı söz konusu değilken, taahhüdün ihlali halinde yurtiçi maaşların geri verilmesi halinde ücret ödenmeksizin çalışmış olma durumunda olacağından senet maddesinde maaşların geri ödeneceği yönündeki düzenlemenin bu yönüyle de angarya yasağının ihlali olduğu kabul edilmelidir. Tüm bu nedenlerle yüklenme senedindeki mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde çalışmanın karşılığı olan yurtiçi maaşların geri verileceğine dair senet hükmünün geçersiz olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK’nın 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, HMK’nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.