Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/527
Karar No: 2019/793
Karar Tarihi: 27.06.2019

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/527 Esas 2019/793 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/527 E.  ,  2019/793 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “muarazanın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 2. Tüketici Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.03.2014 tarihli, 2013/2984 E., 2014/1118 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 26.01.2015 tarihli, 2014/31871 E., 2015/1258 K sayılı kararı ile bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacı tüketicinin kredi kartı borcu bulunduğundan bahisle davalı Banka nezdinde bulunan emekli maaşına bloke konularak hukuka aykırı şekilde para kesildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasına ve fazladan kesilen 3.450,62TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece hüküm bozulmuş, Mahkemece önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı yine davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmelerde, işin esasına geçilmeden önce Yerel Mahkemece davalı Bankaya usulüne uygun şekilde tebligat yapılmaksızın yapılan yargılama sonucunda karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, bu durumun davalının savunma hakkının kısıtlanması olarak kabul edilip edilemeyeceği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
    Bilindiği üzere, çekişmeli yargıda kural olarak duruşma yapılması zorunludur. Buna göre hâkim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Kanunun gösterdiği istisnalar dışında hâkim tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
    Kural olarak taraflar duruşmaya çağrılmadan, eş anlatımla; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
    1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 73. maddesinde de (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesi) açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı yan dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Aksi hâlde savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı gerek öğreti, gerekse yargısal kararlarda tartışmasız olarak kabul edilmektedir (Kuru, B., Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt II, s.1876 vd).
    Yine İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi"nde de hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukuki dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.
    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi; bozma sonrası yargılamanın devamı, uyup uymama yönündeki kararın verilebilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden usulünce haberdar edilmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması ile mümkündür. Bu yolla kişi, hangi yargı merciinde duruşması bulunduğuna, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğuna, yargılamanın safahatına, bozma kararının içeriğine, bozma sonrası duruşmanın hangi tarihte yapılacağına, verilen kararın ne olduğuna, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile haberdar olabilecektir.
    Uyuşmazlık konusu dosyada da davacının davalı Bankanın “Atatürk Caddesi Sincan Şubesi”nde bulunan emekli maaşı hesabında usulsüz işlem yapıldığı iddia edilmiş ancak dava dilekçesi bir başka şubeye tebliğ edilmiş, dava davalının yokluğunda, savunması alınıp delilleri toplanmaksızın görülmüş ve karar verilmiştir. Sonraki aşamada doğru muhataba tebliğ sağlanmış ise de yukarıda izah edildiği üzere savunma hakkının kısıtlanarak toplanmış ve değerlendirmeye tabi tutulmuş deliller üzerinden verilen ilk karara dayalı direnme hükmünün usul ve yasaya uygun olduğundan bahsedilemez.
    Mahkemece yapılacak iş usulüne uygun şekilde taraf teşkilini sağlamak, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurmaktan ibarettir.
    Bu nedenle direnme kararı usule ilişkin bu değişik gerekçe ve nedenlerle bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan usule ilişkin değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.  




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi