3. Hukuk Dairesi 2017/4967 E. , 2018/5987 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirketin, 01/11/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığı taşınmazı 24/12/2011 tarihinde tahliye ettiğini, kiralananda meydana gelen zararın tespiti amacıyla ...15.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/176 D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan bilirkişi incelemesinde hasarının 45.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini belirterek 45.000,00 TL tutarındaki alacağın faiziyle beraber tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, 23/05/2013 tarihli karar ile, davanın kabulü ile 42.610,00 TL"nin davalıdan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2013/11950 Esas sayılı ilamı ile, "6098 Sayılı TBK.nun 316 (BK 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334 (BK 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hasar kalemlerinin her biri için ayrı ayrı değerlendirme yapılmamış, masraf kalemlerinin birim fiyatı belirtilmemiştir. Hasar kalemlerine ilişkin olarak hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip, alacaktan düşülmesi gerekir. Mahkemece yukarıda değinilen maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile; 42.610,00 TL"nin davalıdan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacı kiralanandaki hasarların tespiti için ...15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/176 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırmış olup bilirkişi raporunda, kiralananın boya ve badanası ile döşeme kaplamalarının yeniden yapılması, eksik taş yünü plakların temini ve montajı, mutfak piyeslerinde yer alan set altı üstü dolaplarının yapılması, set üstü laminat tezgahın yapılarak yerine montajı için piyasa rayiçlerine göre 45.000 TL bedel gerektiği belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise tespit raporunda belirlenen hasar kalemlerine ek olarak çıkan molozların atılması ve taşınmazın temizlenmesi olarak iki yeni kalem eklenerek tazminat hesabı yapılmıştır. Davacı, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporuna dayanarak açtığı davada 45.000 TL tazminat isteminde bulunmuş olup tazminat talebinin tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirlenen zarar kalemlerine hasredildiği açıktır. Bu durumda, davaının talebi ile bağlı kalınarak bu doğrultuda inceleme yapılması gerekirken, tespit raporunda yer almayan çıkan molozların atılması ve taşınmazın temizlenmesine ilişkin masraf kalemlerinin tazminat hesabına eklenmesi doğru değildir.
3-)Mahkemece, bilirkişi raporunda, hor kullanmadan kaynaklandığı belirtilen hasar kalemleri yönünden, davanın kabulüne karar verilmiş ise de kural olarak hasar kalemleri içerisinde yer alan boya ve badana masrafların normal kullanım sonucu oluştuğu kabul edilmektedir. Kira sözleşmesinde kiralanan taşınmazın tahliye sırasında boya ve badanasının yenileneceğine dair hüküm yer almadığı gibi eski hale getirmeye ilişkin düzenleme de bulunmamaktadır. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda boya badana masrafının hor kullanma sonucu oluştuğu belirtilmiş ise de, boya badana masrafının hor kullanma sonucu oluştuğunun kabulünü gerektirecek bir açıklamaya raporda yer verilmemiştir. Bu durumda boya badana masrafının hor kullanma olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek boya ve badana masrafına yönelik talebin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-)Ayrıca davacı tarafından yaptırılan delil tespiti sonrası alınan bilirkişi raporunda, hasar kamlemlerinin her biri ayrı ayrı değerlendirilmeden toplam 45.000 TL bedel belirlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise aynı hasar kalemleri için toplam 58.928 TL bedel belirlendiği görülmektedir. Bilirkişi raporları arasında zarar kalemlerine ilişkin belirlenen bedeller farklı olup mahkemece raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenler ile davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci, üçüncü ve dördüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.