
Esas No: 2020/25
Karar No: 2020/40
Karar Tarihi: 16.01.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/25 Esas 2020/40 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/25
KARAR NO : 2020/40
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2019
NUMARASI : 2019/135 Esas-2019/408 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/01/2020
Arabuluculuk dava şartından davanın usulden reddine dair hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili ile tersane sahibi şirket aralarında aktetmiş olduğu 15/08/2017 tarihli sözleşmeye göre Türk Bayraklı ... IMO numaralı ... isimli geminin boy uzatma ve tadilat işlerinin klas onaylı projeye uygun şekilde yapımı için aralarında anlaştığını, müvekkilinin tüm sözleşmesel edimlerini ifa etmesine rağmen davalı hem yükümlülüklerini yerine getirerek süresi içerisinde gemiyi teslim etmediğini hem de deniz alacağı olduğundan bahisle gemi davalı tersanesinin kendi yedindeyken söz konusu gemi üzerine ihtiyati haciz konulması için mahkemeye başvurduğunu, 19/11/2018 tarihinde ihtiyati haciz kararı aldırdığını ve İstanbul .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası üzerinde seferden men kararını icraya koyduğunu, müvekkilinin ihtiyati haciz kararından dolayı büyük zararlara uğradığını belirterek haksız ihtiyati haciz kararı nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini amacıyla 190.000- TL zarar bedelinin 19/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davanın yasa gereği zorunlu arabuluculuğa tabi olmasına rağmen arabulucuya başvurulmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde harca esas değer gösterilmediğini, somut olay yönünden haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan tazminat davasının şartları oluşmadığını, geminin günümüz tarihinde dahi hale tadilen işlemlerinin devam ettiğini, geminin iddia edildiği gibi sefer yapabilecek ve gelir getirecek durumda olmadığını, geminin davacının üstlendiği işlerin tamamlanamaması sebebi ile klas kuruluşu onayı alamadığı ve dolayısıyla sefere çıkamadığını, ihtiyati hacizden doğan hiçbir zararın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, dava konusu ile ilgili olarak dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup, davacı tarafça dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna gidilmediği gerekçesiyle HMK'nun 114/son, 6102 sayılı TTK'nun 5/A maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; TTK'ya madde 5/A eklenerek 4. maddesinde belirtilen davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunluluğu getirildiğini, davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmadan dava açılmış ise de davacı tarafın haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan tazminat talepleri bakımından davayı ikame ettiklerini, haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan tazminat davalarında arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; Türk Bayraklı ... Imo numaralı ... isimli geminin üzerine konulan ihtiyati haciz kararından dolayı uğranılan zarar bedelinin tazmini istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ....” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-2 maddesindeki "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir." hükmü gereğince arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. O halde, dava öncesi arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmemiş olup, ilk derece mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.'nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/01/2020