11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4303 Karar No: 2018/7873 Karar Tarihi: 11.10.2018
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4303 Esas 2018/7873 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 2005-2006 yıllarında sanıkların sahte fatura düzenleme suçundan yargılandığı davada, belirli sanıklara zamanaşımı süresince işlem yapılamadığı gerekçesiyle hüküm kurulamayacağına karar vermiştir. Ancak, bir sanığın sahte fatura düzenlediği suçlamasıyla verilen mahkumiyet kararı, bilirkişi raporlarına dayanarak kaldırılmıştır. Bununla birlikte, sanık hakkında uygulanan hak yoksunluğuna dair karar, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına uygun bir şekilde yeniden değerlendirilecektir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şunlardır: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1. Maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 66/1-e ve 67/4. Maddeleri, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. Maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. Maddesi.
11. Ceza Dairesi 2018/4303 E. , 2018/7873 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında: Beraat Sanık ... hakkında: Mahkumiyet
A) 2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmü ile sanıklar ... ve ... hakkında 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen beraat hükümleri yönünden katılan kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi: Bozma üzerine yapılan yargılamada; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklar Çetin, Rafet ve Abdullah"a yüklenen 2005 takvim yılında “sahte fatura düzenleme” suçunun, 213 sayılı VUK"nin 359/b-1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suçun işlendiği 11.11.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği; sanıklar Çetin ve Rafet hakkındaki 2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçu yönünden ise, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının sanık ... için kesici son işlem olan sorgusunun yapıldığı 09.09.2009 tarihinden, sanık ... için ise kesici son işlem olan sorgusunun yapıldığı 30.04.2010 tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, tüm sanıklar hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca; sanıklar Çetin ve Rafet hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasının ise gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, B) Sanık ... hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi: 1- Bozma üzerine yapılan yargılamada, dava konusu Forteks İth. İhr. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan sanığın, suça konu şirketin yetkilisi olduğunu, ancak sahte fatura düzenlemediğini, 2006 takvim yılında şirket faaliyetlerine ara verdiklerini ve bu süreçte belgelerin muhasebeci ..."ta durduğunu savunması; Adli Tıp ve Adli Belge İnceleme Uzmanı bilirkişi Mustafa Dalgıç tarafından düzenlenen 28.04.2015 tarihli raporda, sahte olduğu iddia edilen 2005-2006 takvim yıllarında düzenlenen faturalardan, yalnızca 2005 takvim yılında düzenlenen faturalardaki imzaların sanık ..."ın eli ürünü olduğunun, 2006 takvim yılında sahte düzenlendiği iddia edilen faturalardaki imzaların ise sanığın eli ürünü olmadığının tespit edilmesi; adına sahte fatura düzenlenen şirket yetkililerine ulaşılamaması; sahte olduğu iddia edilen 2006 takvim yılına ait faturaların sanık tarafından düzenlendiği yönünde sanığın mahkûmiyetine yeter maddi bir delil ve tarafsız bir tanık beyanı bulunmaması nedeniyle sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre ise; uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından hiçbir şekilde uygulanamayacağının gözetilmemesi ve bu maddenin uygulanmasının hükümden sonra yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.