Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimitarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;  Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlular vekili icra mahkemesine başvurusunda imzaya, borca, borcun ferilerine ve faize itiraz ettiğini bildirmiş; mahkemece yaptırılan imza incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporunda, senetteki imzanın borçluların murisi in eli ürünü olduğu belirtilmiş, bu rapora dayanılarak davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece, borçluların diğer itirazlarının incelenmediği görülmektedir.
Takip konusu bonodaki imzanın borçluların murisine ait olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece diğer itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile  yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.