Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili, alacaklının, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde 7.7.2008­26.10.2009 tarihleri arasında icra dosyasında herhangi bir işlem yapmadığını ileri sürerek, TTK.nun 726. maddesi hükmü ve İİK.nun 71.maddesi uyarınca çeke dayalı takip alacağının zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasını istemiştir.
Mahkemece; "taraflar arasında İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/784 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası görülmekte olduğu, bu davanın 29.03.2010 tarihinde sonuçlandığı ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesi"nce onandığı, TTK.nun 662. maddesinde dava açılmasının zamanaşımını keseceğinin belirtilmiş olması, dava tarihi itibariyle bu davanın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmakla takip içi zamanaşımından bahsetmenin mümkün olmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Borçlu tarafından, takip kesinleştikten sonraki son işlem tarihi olan 7.7.2008 tarihinden 26.10.2009 tarihine kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı iddia edildiğine göre, mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme yapılmaksızın, 27.10.2009 tarihinde açılan ve sonuca etkili olmayan menfi tespit davasına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.