Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15168
Karar No: 2017/4438
Karar Tarihi: 16.05.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15168 Esas 2017/4438 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/15168 E.  ,  2017/4438 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Orman Yönetimi, 17/03/2014 havale tarihli dilekçesi ile Yalova, Güneyköy 123 ada 48 parsel sayılı, 2274 m2 taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve el atmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.01.2014 gün ve 10515 E. - 456 K. sayılı bozma kararında özetle; "...Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle karar verilmişse de; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda, kesinleşen orman kadastro haritası ile kadastro paftası çakıştırılmadan uygulama yapılmış olması nedeniyle ek rapor hazırlanması istenmiş, dairenin 09.04.2013 günlü geri çevirme kararı üzerine gönderilen ek rapor, uzman orman bilirkişinin rahatsızlığı nedeniyle fen bilirkişi tarafından memleket haritası ve kadastro paftası çakıştırılarak hazırlanıp imzalanmıştır.
    Dosyada bulunan 1988 yılı orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ilişkin çalışma tutanaklarının incelenmesinden; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerdeki 2336 numaralı orman sınır noktasını ilgilendiren çalışma tutanağının getirtilmediği, ayrıca yörede 1945 yılında yapılıp kesinleşen bir orman kadastro çalışması daha bulunduğu halde, bu çalışmaya ilişkin harita ve tutanakların da getirtilip uygulanmadığı anlaşılmıştır.
    O halde, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, çekişmeli taşınmazın yer aldığı orijinal arazi kadastro paftası, 1945 ve 1988 yıllarında yapılıp kesinleşen orman kadastro ve 2/B çalışmalarına ilişkin tüm tutanak ve haritalar getirtilip, önceki bilirkişiler dışında; bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda en az 10-12 adet orman sınır noktası görülecek biçimde çekişmeli taşınmazın her iki tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; aplikasyon veya yeni bir orman sınırlamasıyla önceki orman sınırlarının daraltılamayacağı gözönünde bulundurulmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda yazılı yöntemle, tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir..." şeklindedir.


    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 16.05.1989 tarihinde ilan edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1963 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 16/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi