21. Hukuk Dairesi 2017/5724 E. , 2017/10134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ... davalılardan ... Ve Ticaret A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre Davacılar vekili ile Davalı ... ... ve Ticaret A.Ş. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazasından sigortalının ölümüne dayalı hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davacı eş lehine 177.513,69 TL maddi, 150.000 TL Manevi, davacı çocuk Zeynep lehine 20.285,00 TL maddi, 75.000 TL manevi, davacı çocuk Kezban lehine 25.705,53 TL maddi, 75.000 TL manevi, Davacı çocuk Nazar lehine 28.889,74 TL maddi, 75.000 TL manevi, Davacı çocuk Songül lehine 32.501,81 TL maddi, 75.000 TL manevi, Davacı çocuk Berfin lehine 45.551,84 TL maddi, 75.000 TL manevi, Davacı çocuk Özlem lehine 67.852,65 TL maddi, 75.000 TL manevi, Davacı Annenin maddi tazminat talebinin reddi ile 75.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11.12.2012 tarihinden itibaren yasal faiz oranı ile birlikte davalılar ... ve Tic. A.Ş ile ... Mühendislik Mimarlık İnş. Taah. San. Tic. Ltd.Şti"den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Davacı kardeşlerin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı eş yararına hükmedilen 150.000 TL, davacı çocuklar ve anne lehine ayrı ayrı hükmedilen 75.000 TL manevi tazminatın fazla olduğu ortadadır. Aynı zamanda davacı kardeşler yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken bu davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi açıkça hatalıdır.
3-Kabule göre de, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen red vekalet ücretinin hakkında dava reddolan davacı kardeşlerden tahsiline karar verilmesi gerekirken, hakkında kabul kararı olan davacıları da kapsayacak şekilde tüm davacılardan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde, Davacılar vekili ile Davalı ... ... ve Ticaret A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 05/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi