3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3255 Karar No: 2018/5977 Karar Tarihi: 29.05.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/3255 Esas 2018/5977 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/3255 E. , 2018/5977 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının kendisine ait taşınmazda kiracı olduğunu ancak kira bedellerini ödemediğini, kira alacağının tahsili için yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacı tarafından, davalı kiracıya yeni malik olduğunu bildiren bir ihtarname tebliğ edilmeden temerrüt ihtarı yerine geçer takip başlatıldığı ve başlatılan takibe itiraz sonucu itirazın iptali ve tahliye davası açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava yeteneği, kişinin kendisinin ya da yetkili kılacağı bir temsilci (vekil) aracılığı ile bir davayı davacı ya da davalı olarak izleme ve usul işlemlerini yapabilme yeteneğidir. Eylem yeteneğine (medeni haklarını kullanma ehliyetine) sahip gerçek kişiler dava yeteneğine de sahiptirler. Ancak, ayırtım gücünden yoksun olanların eylem yeteneği ve bundan ötürü dava yeteneği yoktur. Bu gibi kişilerin bir davada yasal temsilcileri (vasi) tarafından temsili gerekmektedir. Dava ehliyeti ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu hususlar kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece res’en gözetilmelidir. Davalının nüfus kaydında, kısıtlandığına ilişkin şerh bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle, Mahkemece vesayet şerhinin içeriği, halen devam edip etmediği üzerinde durularak, davalının vesayet altına alındığı anlaşıldığı takdirde vasiye usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesi gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir .SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.