15. Hukuk Dairesi 2020/261 E. , 2020/854 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili, karşı dava ise gecikme tazminatı ve eksik imalât bedeline ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine dair verilen kararın davalı-karşı davacıların temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilip yeniden asıl davanın kısmen kabul ve karşı davanın reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur.Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
Dairemizin 24.01.2018 tarih 2016/4091 Esas, 2018/199 Karar sayılı bozma ilamına mahkemece yapılan yargılamanın 08.05.2018 tarihli celsesinde uyma kararı verilmişse de, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez. Mahkemece bozmaya uyulmuş olması halinde lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak doğduğundan bozma gereklerinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerekir. Somut olayda yapılan bozmada G blokta yapılacak 3 asansörle ilgili sözleşmenin götürü bedelli olduğu ve iş bedelinin imalatların eksik ve kusurlar da düşülerek fiziki gerçekleşme oranı belirlenerek ve bu oranın toplam götürü bedele uygulanması gerektiği ve H blokta yapılan bir adet yük asansörüylü ilgili sözleşmede bu iş yer almadığından iş bedelinin sözleşme fiyatlarıyla hesaplanmasının mümkün olmadığı, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre iş bedelinin belirlenmesi ve ihtilâfsız ödeme olan 80.000,00TL’nin düşülerek sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği bozma konusu yapılmasına rağmen bozma sonrası alınan raporda belirtilen ilkelere uyulmadan hesaplama yapılması usul ve yasaya uygun olmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş; G blokta yapılacak 3 asansörle ilgili bedel götürü usulle belirlendiğinden iş bedelinin imalatlardaki eksik ve kusurlar düşülmek suretiyle fiziki gerçekleşme oranının tespit edilip, bu oranın toplam götürü bedele uygulanması sonucu belirlenmesi, H Blokta yapılan asansörle ilgili hesaplamanın vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması, hesaplama yapılırken mahalli piyasa rayiçlerine KDV ve yüklenici kârının dahil olduğu nazara alınarak ayrıca hesaplamaya dahil edilmemesi yönünden bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp hak edilecek bedelden ihtilâfsız olan 80.000,00 TL ödeme düşülerek sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece belirtilen hususlara uyulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacı-karşı davalıya, 395,10 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı-karşı davacılara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.