3. Ceza Dairesi Esas No: 2021/6595 Karar No: 2021/10223 Karar Tarihi: 29.11.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/6595 Esas 2021/10223 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen hapis cezası istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği karar temyiz edilerek Yargıtay Ceza Dairesine gönderildi. Temyiz edenin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi. Mahkeme, tespit edilen teknik verilere dayanarak ByLock kullanıcısı olan bir kişinin örgütle bağlantısının kesin olarak kabul edileceğini belirterek, eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararı bozdu. Sanığın eşi adına kayıtlı hatta tespit edilen ByLock programının müsnet suç olarak kabul edilmemesi gerektiği de hatırlatıldı. Kanun maddeleri şöyle: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK\"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri.
3. Ceza Dairesi 2021/6595 E. , 2021/10223 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi :...4. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.02.2018 tarih ve 2017/229 - 2018/107 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; 04.04.2017, 29.05.2017, 17.08.2017, 10.11.2017, 27.12.2017 tarihli duruşma zabıtlarında zabıt katibinin elektronik imzasının bulunmaması ikmali mümkün noksanlık görülmüştür. 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, buna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, hükümden sonra gelen ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının duruşmada CMK’nın 217. maddesi gereğince okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Sanığın eşi adına kayıtlı hatta ByLock programı tespit edilmesinin ""suç ve cezaların şahsiliği ilkesi"" gereğince müsnet suç yönünden sanık aleyhine delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın...4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.