3. Hukuk Dairesi 2021/600 E. , 2021/2414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılar...arasında akdedilen 01.01.1994 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa edilen ... İlçesi ... Mahallesi Kavaklı Bayır mevkii 151 ada 1503 pafta 31 parselde kayıtlı bulunan kat irtifaklı taşınmazın 20/1000 arsa paylı B Blok 1. bodrum 3 numaralı bağımsız bölümünü diğer davalılardan 18.12.2006 tarihinde 102.000,00-TL bedel karşılığı satın aldığını, 2009 yılı Eylül ayında bağımsız bölümünün bulunduğu taşınmaza bitişik olan boş arazide inşaat yapımına başlanıldığını, bu inşaat faaliyetinin başlaması ile beraber ilk olarak her iki taşınmazın ortak sınırının bulunduğu kısımda, davalılar tarafından daha önce yapılan ve dairesinin bulunduğu binaya ait bahçe kısmının esasen diğer arsa içinde kaldığının ortaya çıktığını, binanın diğer kat malikleri ile birlikte yaptıkları araştırmalar sonucunda davalılar tarafından çitle çevrilen bu kısmın gerçekten kendi binalarına ait olmadığının anlaşıldığını, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.500,00-TL maddi tazminatın satın alma tarihi olan 18.12.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; ıslah dilekçesi ile talebini 16.800.00-TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ..., arsa maliki olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca hatalı ve imara aykırı imalatlardan yüklenici sıfatıyla ..."ın sorumlu olduğunu, sözleşme konusu binanın onaylı projeye ve ruhsata aykırı olarak inşa edilmesinden kendisinin sorumlu tutulamayacağını, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın husumet nedeni ile reddini dilemiştir.
Davalılar ..., ... ve ..., binanın yapılmasında hiçbir müdahaleleri bulunmadığını, asıl sorumluğun arsa sahibi ... ve müteahhit ..."da olduğunu savunarak, husumet nedeniyle davanın reddini dilemişlerdir.
Davalı ..., davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece görevsizlik kararı üzerine, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 7.500,00-TL"nin dava tarihinden itibaren, 4.500,00-TL"nin ıslah tarihi olan 17.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ..., ..., ... ve ..."un tüm, davacının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denir. Usuli kazanılmış hakka ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değilse de gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında bu husus kabul edilmiştir.
... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14.06.2012 tarihli ilk kararda 16.800 TL tazminatın tüm davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş ve bu karar sadece davalı ... tarafından temyiz edilmiş, ilk karar diğer davalılar tarafından temyiz edilmeyerek davacı taraf için usuli müktesep hak oluşmuştur. Mahkemece, ilk kararda hükmedilen 16.800,00-TL"nin ilk kararı temyiz etmeyen davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine kesinleştiği ve davacının usuli kazanılmış hakkının oluştuğu gözetilerek anılan davalılar yönünden 16.800,00-TL tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacının, dava konusu bağımsız bölümü davalılar ..., ... ve ..."dan 18.12.2006 tarihinde satın aldığı, davalı ..."ın yapının müteahhidi olması sebebiyle davacıya karşı sorumlu olduğu, ancak davalı arsa maliki olan ... ile davacı arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davalı arsa maliki olduğundan imalatçı olarak kabul edilemeyeceği, davalı ... ile diğer davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı da bulunmadığı anlaşılmakla, ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ... ve ..."un tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.