Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan 29.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacılara ait bağımsız bölümlerin öngörülen 27.01.2011 tarihinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatı alacağının tahsili için davalı yüklenici aleyhine başlattıkları icra takibine vaki haksız itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, takibe itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin inşaatı %100 oranına yakın şekilde inşa ettiğini ancak arsadaki fabrika binası ve bacasının sonradan tarihi eser olarak tescil ettirilmesi nedeniyle yıkılamadığını, hukuki imkansızlıktan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, öte yandan teslim tarihinin 29.04.2011 olduğu halde kira başlangıcının daha erkenden başlatılamayacağını, ayrıca müvekkilinin takipten evvel temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz de istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı yüklenicinin sözleşmenin imzalanmasından sonra 52 ay içerisinde inşa edip teslim etmesi gerektiği halde, teslim yükümünü yerine getirmediği, davacının gecikme tazminatı isteme hakkı doğduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, alacak likit olmadığından inkâr tazminatı isteminin de reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, yüklenicinin temerrüdü nedeniyle gecikme tazminatı alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK "nın 117/1. maddesinde ""muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer."" hükmü düzenlenmiştir. Bu itibarla mevcut bir borcun ödenmesi için borçlu temerrüde düşürülmemişse faiz istenemez.
Davacı yanca, borçlu davalı kooperatifin takipten evvel temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir delil ileri sürülmemiştir. Taraflar arasında imzalanan inşaat sözleşmesinde de bu yönde bir hüküm yoktur.
Bu durumda yüklenici davalının, icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğünün kabulü ile buna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
.../...
S.2


SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı benttte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.