4. Hukuk Dairesi 2015/6951 E. , 2016/6080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 25/06/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı ..."un kendisine asaleten diğer davalılara vekaleten süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, iddia ve savunma sınırı aşılarak kişilik haklarına saldırı sebebi ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı, kurucusu ve hissedarı olduğu Elmas Bıçakları Ltd Şirketi"nin içinin davalı kardeşleri İhsan ve Mikail tarafından sahtecilik, dolandırıcılık ve emniyeti suistimal suçları işlenmek suretiyle boşaltılarak şirketin gayri faal hale getirildiğini, davalı kardeşleri ile aralarında bu nedenle görülen çok sayıda dava bulunduğunu, açılan davalarda davalıları diğer davalı Avukat ..."un temsil ettiğini, davalı Av. ..."un Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/1950 esas sayılı dosyasının 14/03/2012 tarihli duruşmasında "müştekinin akıl sağlığının yerine olmadığına dair bir adet rapor sunuyorum" diyerek belge sunduğunu, yine Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/372 esas sayılı dosyasının 10/04/2012 tarihli duruşmasında "......"ın ağır ruhsal bunalım yaşadığı ve Ruh Hastalıkları Hastanesinden alınan raporuna göre şizofren olduğu belirtilmekle davacının dava ehliyeti yönünden, akıl sağlığı açısından rapor alınmasını talep ediyorum." diyerek aynı belgeyi sunduğunu, sunulan raporun hile ile özel doktoruna göstereceğiz denilerek dilekçe ile hastaneden alınan ilaç raporu olduğunu, kendisine akıl hastası, şizofren denilerek kişilik haklarının ağır şekilde ihlal edildiğini belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı hakkında şizofren olduğu yönünde düzenlenmiş bir rapor bulunmadığı halde, ön rapor ibraz edilirken "akıl sağlığının yerinde olmadığı" ve "şizofren olduğu" şeklindeki beyanların kullanıldığı, davacı ile davalı kardeşler arasında uzun süredir devam eden husumetin bulunduğu, davalı avukatın da bu davalar sebebiyle taraflar arasındaki husumetin varlığından haberdar olduğu, taraf ehliyetinin araştırılmasını talep etmek yerine ısrarla belirtilen şekilde beyanda bulunarak savunma hakkı sınırlarının aşıldığı gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, özel doktora verileceği talebiyle davacının Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Psikiyatri servisinde ""ağır strese reaksiyon ve uyum bozuklukları"" tanısıyla tedavi gördüğüne ve uygulanan programa ilişkin açıklamaları içeren 17/11/2011 tarihli raporla ilgili davacının şikayeti nedeniyle davalılar hakkında kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak suçu nedeniyle ceza davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nun 53. maddesi (6098 sayılı TBK"nun 74 maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de; hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul olunmaktadır. Dava dilekçesinde davacıya ait raporun hile ile elde edilerek görülmekte olan dava dosyalarına sunulduğu belirtildiğinden, dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın sonuçlanıp kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.
Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.