5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/10460 Esas 2020/13582 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10460
Karar No: 2020/13582
Karar Tarihi: 02.11.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/10460 Esas 2020/13582 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edildiği görülmektedir. Dosya incelendi ve yerel mahkemenin görevinin, etkin pişmanlık uygulamasına dair sonuçları göz önünde bulundurarak uygulama yapmak olduğu belirlenmiştir. Sanık, kasıtlı olarak suç işlemiş ve gizli oda içerisinde kaçak eşya bulundurmuştur. Sanığın hapis cezasına mahkum edilmesi ve hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümlerini iptal ettiği için yeniden değerlendirmenin yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kanunlar olarak, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 62. ve 63. maddeleri, 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. madde ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2019/10460 E.  ,  2020/13582 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’nun 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK" nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
    2- Dosya kapsamında bulunan tutanaklar ve 19/01/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre, nakil aracında fiilin ortaya çıkmasını engellemeye yönelik özel olarak hazırlanmış gizli oda bulunması ve suça konu kaçak eşyanın da bu zula bölmede yakalanması dikkate alındığında; malen sorumlu ve sanık her ne kadar aracın kiralık olduğu yönünde beyanda bulunmuş ve kira sözleşmesi ibraz etmiş ise de sanığın kiraladığı araç üzerinde kalıcı olacak mahiyette gizli tertibat yaptırmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gözetilerek suçta kullanılan aracın müsaderesine karar verilmesi gerekirken iadesine karar verilmesi,
    3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.