Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7698
Karar No: 2016/1883
Karar Tarihi: 25.03.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7698 Esas 2016/1883 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/7698 E.  ,  2016/1883 K.
"İçtihat Metni"

Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada müflis davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacılar vekili, görevsiz Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, müvekkillerinin de aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında 01.08.1995 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca tüm arsa sahiplerine düşecek olan 64 dairede müvekkilerinin payının 6/9 olduğunu, anılan sözleşmeye ek olarak imzalanan 16.03.2007 tarihli sözleşmede inşaatın en geç 30.06.2008 tarihinde bitirileceğinin ve gecikilen süre için aylık kira bedeli ödeneceğinin, 30.06.2010 tarihine kadar iskân ruhsatı başvurusunun yapılacağının, başvurunun gecikmesi halinde ise aylık 10.000 USD gecikme cezası ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı yüklenicinin halen iskân ruhsatı başvurusunda bulunmadığını, müvekkillerinin 30.06.2010 ile 31.01.2011 tarihi arasındaki 7 aylık süre için toplam 46.665 USD gecikme cezası alacakları bulunduğunu ileri sürerek, 46.665 USD"nin veya ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının, sözleşmede belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, görevsiz Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, asıl davada ileri sürdüğü hususlara dayalı olarak bu kez 01.02.2011 ile 31.10.2011 tarihi arasındaki 9 aylık süre için toplam 60.000 USD gecikme cezası alacakları bulunduğunu belirterek, 60.000 USD"nin karşılığı olan 105.600,00 TL"nin sözleşmede belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili, konutların 3 yıldan beri yerleşime müsait olduğunu, ancak davacıların basit eksiklikleri bahane ederek konutlarını teslim almadıklarını, inşaat seviyesine göre devretmeleri gereken tapuları devretmediklerinden müvekkili kooperatifin finansman ihtiyacını karşılayamadığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesince, davalı kooperatifin iş bölümü itirazının kabulü ile dosyanın gönderildiği mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya .../...



kapsamına göre, asıl ve birleşen davanın gecikme nedeniyle ifaya ekli ceza-i şartın tahsili istemine ilişkin oldukları, taraflar arasında imzalanan sözleşmede, davalı yüklenici kooperatife düşen bağımsız bölümlerin tapularının iş seviyesine göre kademeli olarak devredileceğinin, tapu devirlerinde gecikmenin iş süresine ve iskân başvuru süresine ekleneceğinin, en geç 30.06.2010 tarihine kadar iskân başvurusunun yapılacağının ve bu işlemin gecikmesi halinde yüklenicinin arsa sahiplerine her ay için 10.000 USD ödeme yapacağının kararlaştırıldığı, davalı yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan bu sürede iskân başvurusunda bulunmadığı, davacı arsa sahiplerinin istemlerinde haklı oldukları gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 45.937,50 USD"nin dava tarihinden itibaren bir yıl vadeli dolara devlet bankalarınca uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 104.540,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı müflis kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1-Asıl ve birleşen dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme cezasının tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizin 02.12.2013 tarih ve 6042 E., 7639 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması (İİK.md.191), müflisin iflâs masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, nasıl iflâsın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflâs idaresine aittir.
İflâs idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını (yani davalara devam edip etmeyeceğini) tespit edebilmek için, ilk önce iflâs organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflâsın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir. (md. 194).
İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflâsın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1). Bu hüküm, somut olayda olduğu gibi temyiz aşamasında gerçekleşen iflas halinde de uygulanır.
İflâsın açılması ile duracak olan davalar, iflâstan önce açılmış olup da halen derdest bulunan (görülmekte olan) ve iflâs masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin hukuk davalarıdır. Bunlar, (davacı olarak) müflisin açmış olduğu davalar ile müflise karşı (davalı olarak) açılmış olan davalardır. Mesela alacak, taşınır mal veya taşınmaz mal davaları gibi.
Yukarıda görüldüğü gibi, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşen icra takipleri (md. 193/1 ve 3) ile ilgili itirazın kaldırılması, icra takibinin iptal ve taliki, itirazın incelenmesi ve icranın geri bırakılması talepleri de düşer. Yani, bu talepler, 194. madde hükmüne tabi değildir. İcra mahkemesi, artık bu talepler hakkında inceleme yapıp karar veremez.
Buna karşılık, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşen icra takipleri (md. 193/1 ve 3) ile ilgili hukuk davaları, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşmez; bu davalar, iflâsın açılması ile sadece durur. Buna göre, itirazın iptali davası, borçlunun iflâsı ile durur (md. 194). Buna göre itirazın iptali davası (md. 67), borçtan kurtulma davası (md. 69), menfi tespit davası
.../...

S.3


veya istirdat davası (md. 72) borçlunun iflâsı ile sadece durur; fakat, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşmez. Bilâkis, bu davalara da, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam edilir. (md. 194)
Davaların durduğu bu süre içinde, iflâs idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davanın geleceği hakkında karar verir. Burada, müflisin davacı veya davalı olmasına göre, bir ayrım yapmak gerekir:
Müflisin davacı olduğu davalarda, iflâs idaresi bir davanın başarı şansı olduğu kanısına varırsa, masanın bu davayı takip etmesine karar verir; bu karar ikinci alacaklılar toplantısının uygun bulması ile kesinleşir ve ikinci alacaklılar toplantısından sonraki on günlük süre geçince, bundan böyle davaya, davacı olarak iflâs idaresi tarafından devam edilir. İflâs idaresi ve ikinci alacaklılar toplantısı, davanın başarı şansı olmadığı kanısına varırlarsa, masanın davayı takip etmemesine karar verirler. Bu halde, o davayı takip yetkisi, isteyen alacaklıya devredilir (md. 245). Hiçbir alacaklı, davayı takip etmek istemezse, o zaman, müflisin dava takip yetkisi yeniden doğar ve müflis iflâsın kapanmasını beklemeden, davayı kendi adına devam ettirebilir.
Müflisin davalı olduğu davalara gelince: İflâs idaresi, alacakları tahkik ederken, ( md. 230 vd) müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararı, ikinci alacaklılar toplantısında verilir. İkinci alacaklılar toplantısında davaya devam edilmesine karar verilirse, iflâs idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra (müflis yerine) davayı takip eder veya tayin edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. Yargıtay 19. HD"nin 25.11.1999 tarih ve 7032 E, 7129 K; 11. HD"nin 22.08.2007 tarih ve 2005/13761 E, 2007/624 K; 02.11.2007 tarih ve 8826 E, 11712 K sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; bir hukuk davasının kayıt-kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. Davalı tarafı dava sırasında iflas eden aleyhine iflastan önce açılan ve İİK"nın 194. madde hükmünde sayılan istisnalardan olmayan bir davaya bakan Mahkemece asıl dava konusu alacağın, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına kararı verilmesi; masaya kayıt edilmek istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise ve kayıt-kabul davası ayrıca açılmamışsa, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilerek, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
Dosya kapsamından, karar tarihinden sonra Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 01.07.2014 tarih ve 2014/77 E., 2014/426 K. sayılı ilamıyla, asıl ve birleşen davada davalı kooperatifin iflasına karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 30.06.2015 tarihinde kesinleştiği, Dairemizin 25.06.2014 tarihli geri çevirme kararı üzerine dosyaya gönderilen İflas Dairesi yazılarından tasfiyenin adi tasfiye şeklinde yapıldığı ve iflas idare memurlarının seçildiğinin bildirildiği, ancak ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı hususunda herhangi bir bilginin verilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece iflas idaresine müzekkere yazılarak, ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığının sorulması, ikinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ise İİK"nın 194. maddesi gereğince ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar .../...

S.4


davanın durmasına, asıl ve birleşen davaya konu alacak, ikinci alacaklılar toplantısında, iflas masasına kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan asıl ve birleşen davada hüküm tesisine yer olmadığına, alacak kısmen ya da tamamen reddedilmiş ve ayrıca kayıt kabul davası açılmamış ise, asıl ve birleşen davaya kayıt kabul davası olarak devam edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün re"sen bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, asıl ve birleşen davada davalı müflis kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı müflis kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi