Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7590 Esas 2018/7855 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7590
Karar No: 2018/7855
Karar Tarihi: 10.10.2018

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7590 Esas 2018/7855 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yakalanmıştır. Soruşturmaya engel olmak amacıyla kendisini kardeşi olarak tanıtarak başkasının kimlik bilgilerini kullanmıştır. Mahkeme, sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan mahkumiyetine hükmetmiştir, fakat bu karar TCK'nin 268/1. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu göz ardı ettiği için bozulmuştur. Bu TCK maddesi, başkasının kimliği veya kimlik bilgileri kullanarak işlenen suçlarda uygulanmaktadır. Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte TCK'nin 53. maddesi değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
11. Ceza Dairesi         2016/7590 E.  ,  2018/7855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1) TCK"nin 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir.
    TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması gerekir.
    Somut olayda; yakalama tutanağına göre, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yakalanan sanığın, kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla kolluk görevlilerine kendisini kardeşi ... ismi ile tanıtarak, ... hakkında dava açılmasına sebebiyet veren sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK"nin 268/1. maddesinde öngörülen “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçundan mahkûmiyetine hükmedilmesi,
    2) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 10.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.