21. Hukuk Dairesi 2016/5922 E. , 2017/10098 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisi ..."nın, davalılara ait işyerinde Mart 2002 - 01.07.2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan ... ile fer"i müdahil Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacılar murisi ..."nın 2002/Mart-01/07/2011 tarihleri arasında davalılara ait çiftlikte geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü davacılar murisi ..."nın 01/01/2008 ile 30/06/2011 tarihleri arasında kesintisiz olarak davalı ..."ın iş yerinde çalıştığının tespitine, davalı ... ..."a karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacılar murisinin davalıya ait işyerinden bildirilen çalışmasının bulunmadığı, 01/07/2011 tarihinde vefat ettiği, davalı ..."a ait 1193262 sicil sayılı işyerinin 04/04/2011 tarihinde kanun kapsamına alındığı, davacılar murisine ... antetli gider makbuzları ile 2008-2010 yılları arasında çeşitli tarihleri arasında ödemeler yapıldığı, dinlenen tanık beyanlarının çelişkili olduğu gibi bir kısım tanık beyanlarından davacılar murisinin trafik kazası geçirdiği anlaşılmakla, trafik kazası sonucu ölüp ölmediği anlaşılamamaktadır.
Yapılacak iş, davacılar murisinin ihtilaflı dönemde başka sigortalılığı olup olmadığını araştırmak, ne zaman trafik kazası geçirdiğini, trafik kazası sonucu tedavi görüp görmediğini, tedavi görmüş olması halinde kaza sonrası davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı ortaya konulup ilgili belgeleri dosya arasına almak, ihtilaflı dönemdeki köy muhtar ve azaları ile davacının çalışması konusunda bilgisi olabilecek köy halkı arasından resen seçilecek tanıkların yöntemince beyanlarını almak, gerektiğinde ziraat mühendisi bilirkişi ile birlikte keşif yapılarak davalı çiftlik işyerinin kapsam ve kapasitesini, niteliği gereği sürekli olarak işçi çalıştırmasına gerekli bir işyeri olup olmadığını belirlemek, davacının çalışmanın tam zamanlı olup olmadığı, dönemlik ise hangi dönemlerde yapıldığını tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit etmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Öte yandan; davanın 6552 sayılı Yasa"dan önce 28/08/2013 tarihinde açıldığı ve Yasa"nın 64. maddesi gereğince davalı Kurum"un davanın açıldığı tarihte fer"i müdahilliğinin söz konusu olmadığı göz ardı edilerek davalı Kurum"un fer"i müdahilliğine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalılar ... ve Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 05/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.