22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/12534 Karar No: 2018/9818 Karar Tarihi: 25.04.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/12534 Esas 2018/9818 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/12534 E. , 2018/9818 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenin ... İlçe Müdürlüğünde alt işveren nezdinde sayaç kesme- açma –endeks okuma işçisi olarak 08.04.2010 tarihinde belirsiz süreli hizmet akdi ile çalışmaya başladığını ve bu çalışmasının aralıksız 31.03.2014 tarihine kadar devam ettiğini, bu tarihte davacının iş akdinin işveren tarafından önellere uyulmadan ve haksız olarak feshedildiğini belirterek, birtakım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz başvurusu : Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının fazla mesai ve genel tatil ücret alacağı bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Genel tatil alacağı yönünden aynı ilkeler geçerlidir. Somut olayda, mahkemece, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek fazla çalışma ve genel tatil alacakları hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dinlenen davacı tanıklarının işverenle husumetinin bulunduğu anlaşılmakta olup, salt husumetli tanık beyanlarıyla söz konusu çalışmaların kanıtlandığının kabul edilerek hüküm tesis edilmesi hatalıdır. Dosya kapsamında, husumetli tanık beyanları haricinde, dinlenmeyen başkaca davacı tanıklarıda vardır. Mahkemece, dinlenmeyen davacı tanıklarından hasım durumunda olmayan tanıkların dinlenmesinden sonra bu beyanlar diğer delillerle ve dosya kapsamıyla birlikte değerlendirilerek fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarıyla ilgili karar verilmesi gerekirken, delil olarak bildirilen tanıklardan sadece husumetli iki tanığın dinlenip tüm deliller toplanmadan eksik incelemeyle karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.