Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15546
Karar No: 2015/2122

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/15546 Esas 2015/2122 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/15546 E.  ,  2015/2122 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacılar, murisleri ..."nın 24.12.2009"da vefat ettiğini, vefat etmeden önce davalı bankadan 10 yıl vadeli iki adet konut kredisi kullandığını, sözleşme tarihinin 23.6.2006 olup, murisin vefatından sonra geriye 7 yıllık ödeme süresi ve iki adet kredi için toplam 83.496,00 TL borcun kaldığını, hayat sigortası süresinin 3 yıl olduğunu, sigortadan yararlanmak istediklerinde bankanın, sigortanın ödeme yapmadığı gerekçesi ile taleplerini reddettiğini, sigorta şirketinin ise genel şartnamenin C4 bendindeki 6 aylık sürenin geçtiğini, bu süre geçtikten sonra yenileme yapılmadığından bahisle taleplerini reddettiğini, sözleşme gereği bankanın vekaleten sigorta yenileme işini üzerine aldığını ileri sürerek, bankaya ödedikleri kredilerin geri verilmesine, sigorta şirketi tarafından davalı bankaya ödeme yapılmasına karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davalı banka ve sigorta şirketi hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı sigorta şirketine yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2014/15546 2015/2122
    2-Davacılar, murislerinin davalı Bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, murislerinin 24.12.2009 tarihinde vefat ettiğini, davalı bankanın kredi sözleşmesi ile vekaleten sigorta yenileme işini üzerine aldığını bildirerek bankaya ödedikleri kredilerin geri verilmesi ve sigorta şirketi tarafından davalı bankaya ödeme yapılması için eldeki davayı açmışlardır. Davalı Banka, poliçenin bitiş tarihi ile murisin vefat tarihi arasında kendilerine ulaşan herhangi bir yenileme talebinin bulunmadığını, kredi sözleşmesinde hayat sigortası yapılması konusunda müşteriyi zorlayan bir ibare olmadığı gibi, bankayı hayat sigortası sözleşmesini yenilemeye mecbur kılan bir maddenin de bulunmadığını savunmuştur. Uyuşmazlıkla ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri incelendiğinde; 17.01.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 01.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği”nin “Amaç” başlıklı bölümünde, “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” denilmekte, “Kapsam” başlıklı bölümünde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye’de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari ve zorunlu sigortaları ve bu sigortalar dahilinde verilecek teminatları kapsar.” denildikten sonra aynı Yönetmeliğin “İhtiyari Sigortalar” başlığında düzenlenen, 6. maddesinin 2. fıkrasında da, “İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir.
    Davacıların murisi ile davalı Banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin, “Sigorta” başlıklı 13. maddesinde “Müşteri teminat gösterilecek gayrimenkulü ... Şirketine veya diğer bir sigorta şirketine bankaca belirlenen miktar üzerinden ve konut kredisinin taksitleri ve krediden doğan her türlü borç tamamiyle ödeninceye kadar yangın, deprem, su baskını, infilak ve diğer tehlikelere karşı konut sigortası yaptırmayı ve müddeti biten poliçeleri yenilemeyi poliçelerde bankanın dain ve mürtehin sıfatıyla kayıtlı olmasını, sigorta şirketi ile ilgili bir riskin doğması halinde sigorta bedellerinin bankaca sigorta şirketinden alınmasını ve kredi alacağına mahsup edilmesini kabul ve taahhüt eder. Banka da dilerse, 2014/15546 2015/2122
    Teminat gösterilecek gayrimenkulü yukarıda belirttiği şekilde sigorta ettirmeye ve süresinin dolması durumunda sigorta poliçelerini yenilemeye yetkilidir...” hükmü mevcuttur.
    Mahkemece, davacıların murisi ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin 13. maddesine göre, kredi sözleşmesi borçlusu olan murisin konut sigortası yaptırmayı banka lehine taahhüt ettiği, herhangi bir hayat sigortası poliçesi düzenlenmesinin şart koşulmadığı gerekçesi ile davalı banka hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya içerisinde mevcut 26.03.2006 başlangıç, 26.03.2009 bitiş tarihli 3 yıl süreli Tüketici Kredilerine Yönelik Hayat Sigortası Poliçesinde davalı bankanın dönülemez lehdar ve daim-i mürtehin sıfatını taşıdığı, sigorta sözleşmesi süresinin 26.03.2009"da sona ermesine rağmen davalı banka tarafından, Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin 6. maddesinin 2. fıkrası gereğince davacıların murisine bildirimde bulunulmadığı, davacıların murisinin de sigorta sözleşmesinin yenilenmesi konusunda başvuruda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Oysa ki, kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, Banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren Bankaya ait olduğunun kabulü gerekir.
    Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatına sahip, kredi veren kuruluş olan davalı Bankanın, 26.03.2009 tarihinde sona eren davacıların murisine ait hayat sigortasının yenilenmesi için, en azından muhatabına bildirim yapmak suretiyle kredi borçlusunu konu ile ilgili bilgilendirmesi, asgari özen yükümlülüğünün bir sonucu olduğu gibi, Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarının da bir gereğidir. Ancak bu kabule rağmen, sigortanın yenilenip yenilenmediğinin de, kredi borçlusu tarafından takibi gerekeceğinden, uyuşmazlık konusu olayda davacıların uğradıkları zararlar nedeniyle tarafların müterafık kusurlu oldukları sonucuna varılmalıdır. O halde mahkemece tarafların kusur oranları takdir edilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...."ne yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 2.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi