16. Hukuk Dairesi 2016/7131 E. , 2018/2700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vd. vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1198 ada 39 ve 24 parsel sayılı 952.27 ve 2.613,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar fındık bahçesi niteliğiyle davalı olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından taşınmazların muris ... tarafından ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle kendisine zilyetliğinin devir ve teslim edildiği iddiası ile açılan ... ve ..."e karşı Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı el atmanın önlenmesi davası taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle ... Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece tutanak ile dava dosyası birleştirilerek ve kök muris ... "in taraflar dışındaki diğer mirasçıları da davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazlarda muris ... e ait iken sağlığında davacıya bağışlandığı, murisin ölümünden sonra davacı tarafından kullanıldığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Taşınmazın tarafların murisi ... ..."e ait olduğu tartışmasızdır. Davacı, taşınmazın muris tarafından 2004 yılında ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle kendisine verildiğini öne sürmekte, davalılar ise bu sözleşmenin geçersiz olduğunu, üstelik davacının imzasını taşıyan "tutanak" başlıklı belge ile 2004 tarihli senedin geçersiz kılındığını savunmaktadır. Çekişmeli taşınmaz öncesinde tapusuz olduğundan, mahkemece muris ile davacı arasında yapılan 2004 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bağış senedi olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; komşu taşınmazlara ait tutanak suretleri ve tapu kayıtları getirtilmemiş, bağış senedinde belirtilen taşınmazların sınırlarında okunan yerlerin neresi olduğu sorulmamış, senet kapsamı tam olarak belirlenip senet tanıkları dinlenmemiş, senet içeriğinde 6 dekar ve 12 dekar yüzölçümünde 2 adet taşınmazın zilyetliğinin davacıya devredildiğinin bildirildiği, çekişmeli taşınmazların ise 952,27 ve 2.613,19 metrekare yüzölçümünde olduğu dikkate alındığında yüzölçümler arasındaki çelişkinin neden kaynaklandığı tespit edilmemiş, davacının imzasını taşıyan "tutanak" başlıklı belge ile önceki bağış senedin geçersiz kılınıp kılınmadığı, taraflar arasında daha sonra bir paylaşma yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa bu anlaşma doğrultusunda davacıya verilen yerin neresi olduğu, bu yerin 2004 tarihli bağış senedi kapsamında kalıp kalmağı hususları tartışılmamıştır. O halde; öncelikle komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları ile sonucu oluşmuş tapu kayıtları getirtilmeli, daha sonra "tutanak" başlıklı senet içeriği ile ilgili olarak taraflara beyanda bulunmaları için süre ve imkan tanınmalı, daha sonra mahkemece taşınmazları bilen 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve 2004 tarihli senette adları geçen tanıklar, fen bilirkişisi ile birlikte çekişmeli taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, 2004 tarihli senet ile "tutanak" başlıklı senet okunmak suretiyle yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve senet tanıklarından senette yer alan taşınmazların nereyi kapsadığı, 2004 yılından sonra taşınmazların kim yada kimler tarafından nasıl kullanıldığı, murisin ölümünden sonra 2008 yılında davacı ile diğer mirasçılar arasında çekişmeli taşınmazları da kapsayacak şekilde yeniden bir anlaşma yapılıp yapılmadığı, bu anlaşma ile çekişmeli taşınmazların kullanımının kime nasıl geçtiği hususlarında olaylara dayalı olarak beyan alınmalı, beyanlar arasında çelişki olması halinde usulüne uygun şekilde çelişki giderilmeye çalışılmalı, gerektiğinde yüzleştirme yapılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli, senette geçen sınırları gösterir şekilde rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca; eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 17.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.