Esas No: 2021/2225
Karar No: 2022/4185
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/2225 Esas 2022/4185 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundaki davada, mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, çocuk müdafiisinin temyiz istemi sonucu yapılan incelemede suç tarihinde on iki - on beş yaş grubunda olan suça sürüklenen çocukla ilgili sosyal inceleme raporu alınmamış ve mağdurun ruh sağlığı bozulmuş ancak kalıcı değildir. Bu nedenlerle, hüküm kanuna aykırı bulunmuş ve bozulmuştur. İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'na göre Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı mahkemeye re'sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olmadığı kabul edilmiştir. Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. ve Kanunun uygulanmasına dair yönetmeliğin 20/2-3. maddeleri gereği olayın sosyal incelemeye tabi tutulması gerekmektedir. Ayrıca, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 103/6. maddesi uygulanamaz. Kanun yolu muhakemesinde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına dava katılma talebinde bulunulamaz.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re'sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
5295 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35 ile anılan Kanunun uygulanmasına dair yönetmeliğin 20/2-3. maddeleri gereğince olay tarihinde on iki - on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocukla ilgili sosyal inceleme raporu aldırılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 25/04/2014 tarihli raporda mağdurun ruh sağlığının bozulduğu ancak bozukluğun kalıcı olmadığının tespiti karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesinin uygulanamayacağı nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.