11. Hukuk Dairesi 2015/13943 E. , 2017/1834 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/09/2013 tarih ve 2013/142-2013/400 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ..."nın müdürü olduğu ... San. Tic. Ltd. Şti’ne davalı Banka şubesinden almış olduğu taşıt kredisi karşılığında kamyonunu 10/02/2006 tarihinde kati satış sözleşmesi ile devrettiğini, Banka çalışanının taşıt devri sözleşmesi getirildikten sonra kredinin müvekkiline ödeneceğini söylemesi üzerine müvekkilinin bankaya güvenerek kamyonun noter satışını verdiğini, davalı banka müdürünün müvekkilinin hesap numarasını istediğini ve kredi tutarının müvekkilinin hesabına ödeneceğini söylediğini, bunun üzerine de müvekkilinin hesap açıp şube müdürüne bildirdiğini, aradan uzun bir süre geçmesine rağmen paranın hesabına yatmaması üzerine şubeye gittiğini, kredi bedelinin şirkete ödendiğini öğrendiğini, bankanın müvekkiline ödemesi gereken krediyi şirkete ödemesinin müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu, kredi tutarının araç alıcısına ödenmesi için sahte muvafakatname düzenlendiğini uzun zaman sonra öğrendiklerini, davalı Banka müdürü ve denetim görevini yerine getirmeyen davalı bankanın müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 37.760,00 TL’nin satış tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunmuş, müvekkili Banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan 10/06/2006 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca şirkete 2. el araç kredisi verilerek kullanıma sunulduğunu ve kredi tutarının mevzuata uygun olarak kredi kullanan şirketin hesabına yatırıldığını, herhangi bir usulsüz işlemin bulunmadığını, kati taşıt sözleşmesinde davacının araç bedelini almış olduğunun da belirtildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, kredi sözleşmesinin dava dışı şirket ile davalı banka arasında yapıldığı, davacı bu sözleşmenin lehtarı olmadığı gibi, onun lehine yapılmış bir sözleşme de olmadığı, dolayısıyla bankanın krediyi araç satıcısı olan davacıya tahsis etmeyip, araç alıcısı olan dava dışı şirkete ödemesinde genel kredi sözleşmesi ve bankacılık mevzuata açısından yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalının sorumluluk şartlarının oluşmadığı, davacının noter satış belgesinde açıkça araç bedelini tamamen aldığına yönelik imzalı beyanının da bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7,10 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.