20. Hukuk Dairesi 2017/6259 E. , 2017/4424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ve ... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
.... Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) davanın ticari dava niteliğinde olduğu, HSYK"nın 23.07.2015 tarih 1157 sayılı kararıyla ..."de müstakil asliye ticaret mahkemesinin kurulup 07.09.2015 tarihinde faaliyete geçtiğinden davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
... Asliye Ticaret Mahkemesi ise; "...davanın 6102 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce 18/06/2008 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açıldığı, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin işbölümü ilişkisi olduğu, davalıların işbölümü itirazında bulunmadıklarından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda, davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 30/11/2006 tarihli kira sözleşmesi ile davacının, davalıya ait ve ... köyü 1 ada, 72 parsel içinde 1.000 m2"lik alanı kiraladığı bu kira sözleşmesi ile m2 birim fiyatı 1,309 USD olmak üzere anlaşıldığı ve davacının üzerine düşen edimlerini yerine getirerek özellikle ödemelerini temerrüde düşmeden ödediği halde davalı tarafın edimini yerine getirmeyerek dava konusu yeri davacıya teslim etmediği; daha sonra 30/05/2007 tarihinde imzalanan ve 2151 ada, 5 parsel sayılı taşınmaz içinde 1.500 m2"lik yerin kiralanması yönünden kira sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme yönünden de davacı tarafın edimlerini yerine getirdiği halde sözleşmeye konu yerin teslim edilmediği ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik davacı tarafça 30/11/2006 tarihli kira sözleşmesi uyarınca davalıya ödenen 6 aylık 7.854 USD ile 30/05/2007 tarihli kira sözleşmesi uyarınca ödenen 6 aylık 11.781 USD olmak üzere toplam 19.638 USD kira bedeli karşılığı 24.249 TL; teminat mektubu bedeli 9.268 USD karşılığı 11.445 TL; mimari proje için ödenen 50.000 TL; Sebahattin Kaya"ya ödenen üç aylık ücret toplamı 3.000 TL ve davacı şirketin uğradığı ticari itibar kaybı için 15.000 TL manevi tazminat olmak üzere bütün kalemler yönünden toplam 103.694 TL"nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Kanunun 5. maddesinde "...Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.
Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
İkinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir; bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbiki gerekli usûl ve kanun hükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.
Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usûl hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. Dava tarihinde ..."de ayrı ticaret mahkemesi bulunmayıp, HSYK"nın 23.07.2015 tarih 1157 sayılı kararıyla ..."de müstakil asliye ticaret mahkemesi kurulup 07.09.2015 tarihinde faaliyete geçmiştir. Dava tarihinde müstakil asliye ticaret mahkemesi bulunmadığından iş bölümü itirazından sözedilemez.
Ancak 6102 sayılı TTK"nın geçici 9. maddesinde "Bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davanın açıldığı 18/06/2008 tarihinde asliye hukuk ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev değil, işbölümü ilişkisi olduğu, davalılar tarafından süresinde işbölümü itirazında bulunulmadığı ve iş bölümüne yönelik itirazda bulunulmadan verilen görevsizlik kararının bu nedenle bağlayıcı olmadığı anlaşılmakla, davanın, ilk açıldığı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.