11. Ceza Dairesi 2016/9726 E. , 2018/7839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Görevliye direnme, Başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
A)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
Adli emanetin 2011/28643 sırasına kayıtlı suça konu sürücü belgesi hakkında mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan TCK"nin 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken, sonuç cezanın 10 ay yerine, 6 ay şeklinde belirlenerek eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından hapis cezasının kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu olmayan 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararıda gözeltilerek infaz aşamasında uygulanması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamada, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluş ve soruşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı nedenin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
B)Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya,toplanan delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak, mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 43. Maddesinin 2. fıkrası yollaması ile aynı maddenin 1. fıkrası yerine sadece 1. fıkranın uygulanması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının TCK"nin 43/1 maddesinin uygulandığı bölümde yer alan "TCK"nin"ibaresinden sonra gelmek üzere " 43. maddesinin 2. fıkrası yollaması ile" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.10.2018 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Dairemizin 10.10.2018 tarih, 2016/9726 Esas, 2018/7839 Karar sayılı (Görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden) çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim.
İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.07.2014 tarih, 2012/183 Es. 2014/351 Kr. Sayılı Sanığın TCK" nun 265/1, 43/1, 62. maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararda TCK"nun 43/2 maddesi uyarınca artırım yapılması usûl ve yasaya aykırıdır.
Kamu görevini yaptırmamak için direnme suçunun mağduru “Kamu İdaresininin Güvenilirliği” olup , tek tek kamu görevlileri değildir.
Yasa koyucu bu düzenleme ile kamu otoritesini temsil eden görevlilerin bireyler karşışındaki otoritesini kullanabilmelerini güvence altına almaktadır.Diğer bir deyişle kamu görevlilerinin yetkilerinin dayanağı olan devlet otoritesi korunmaktadır.
Mağdurun kamu tüzel kişisi olduğu durumda, suçtan zarar gören görevli sayısı baz alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Diğer bir ifadeyle bir kamu görevinin ifası sırasında birden fazla kamu görevlisinin cebir veya tehdit"e mağruz kalması suçun tekliğini engellemez. Zira suç, kamu görevlilerine değil kamu idaresine karşı işlenmiştir.
Direnme fiili sırasında kamu görevlisinin birden fazla olması olsa olsa TCK"nun 61(1)-e maddesi kapsamında “..tehlikenin ağırlığı..” kapsamında cezanın alt sınırından uzaklaşılması bakımından hakime takdir hakkı vermektedir.
Bu sebepten yerel mahkeme kararının (Görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden) bozulması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 10.10.2018