15. Hukuk Dairesi 2012/3987 E. , 2013/2970 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekilleri Avukat ... ve Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, bakiye iş bedelinin tahsili; ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2006/180 Esas sayılı hükmü ile birleştirilen dava ise, icra takibine takip borçlusu davalının vâki itirazlarının iptâli istemleriyle açılmış; mahkemece, asıl davanın kabulüne ve 7.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline; itirazın iptâli davasının kısmen kabulüne ve 89.532,50 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptâline, davacı yararına %40 oranında 35.813,00 TL icra inkâr tazminatına, takip borçlusu davalı yararına ise %40 oranında 33.585,12 TL kötüniyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazının incelenmesine gelince;
İcra İflas Kanunu"nun 67/II. maddesi hükmü gereğince, bir itirazın iptâli davasında, takip alacaklısının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğunun kanıtlanması durumunda alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine reddolunan takip ve dava konusu alacağın %40"ından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Takip borçlusu yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için takip alacaklısının takibinde haksız olması yeterli olmayıp; takip borçlusu tarafından alacaklının takibinde kötüniyetli olduğunun da yasal
delillerle kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, icra takip alacaklısı davacının takibinde kötüniyetli olduğu yasal delillerle kanıtlanmamıştır. Bu yasal nedenle birleşen davada takip borçlusu yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3-Birleşen davada icra takip alacaklısı davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de isabetli olmamıştır. Çünkü, davası kabul edilen takip konusu alacak üzerinden itirazın iptâli davasında davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için İİK"nın 67. maddesi hükmünde öngörülen tüm yasal koşulların birlikte oluşması ve bu kapsamda davası kabul edilen alacağın takip borçlusu davalı tarafından belirlenebilir, yani “likid” olması zorunludur. Somut olayda ise, birleşen itirazın iptâli davasında davası kabul edilen asıl alacak tutarı bilirkişi kurulu incelemesi sonucu belirlenmiş bulunduğundan alacak “likid” değildir. Bu yasal nedenle de takip alacaklısı davacı yararına icra inkâr tazminatına mahkemece hükmedilmiş olması doğru değildir.
4-Birleştirilen itirazın iptâli davasında verilen kararın, yukarıda açıklanan sebeplerle taraflar yararına bozulması gerekir ise de; mahkemece, düşülen sözü edilen yanlışlıkların düzeltilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi gereğince itirazın iptâli davasında verilen kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle itirazın iptâli davası hakkında verilen kararın “Davacının likid alacak miktarının doğru hesaplanamamasından dolayı davacı yanın kötüniyetli sonucuna varılarak reddolunan kısım üzerinden hesaplanan %40 kötüniyet tazminat tutarı 33.585,12 TL"nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine” içerikli ve ayrıca “Alacağın likid niteliği gözetilerek kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan %40 icra inkâr tazminatı tutarı 35.813,00 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” içerikli fıkralarının hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak diğerlerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.