23. Hukuk Dairesi 2016/58 E. , 2016/1868 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsiliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile sözleşmenin feshi ve maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki Kanun"un 3/1 ve 73. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında imzalanan 08.01.2013 tarih ve 714 ve 715 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa"nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa"nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa"da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Yasa"nın amacı, kapsamı, 3. maddesindeki tanımlar bütün olarak okunup değerlendirildiğinde ve taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilmesi, kapsamı ve karmaşıklığı da dikkate alındığında Yasa koyucunun, salt kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikteki (kullanacağı evi için dolap yaptırmak, badana-boya yaptırmak, şahsi aracını tamir ettirmek...vb.gibi) dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerini, 6502 sayılı Yasa"nın 3/l. maddesi kapsamına aldığı ve Tüketici Mahkemeleri"nce bakılmasını öngördüğünün kabulü icap eder. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin kapsamı, karmaşalığı ve üst düzey teknolojisi gerektirmesi karşısında, bu davaların; dilekçelerin verilmesi, tahkikat ve hüküm aşamaları yönünden daha kısa ve basit şekilde sonuçlandırılmasında yarar görülen basit yargılama usulüne tabi tutulmasının sakıncaları da gözardı edilmemelidir. (Dairemizin 22.12.2014 tarih ve 10480 E, 8330 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu durumda mahkemece, somut uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa kapsamında olmadığı gözetilip uyuşmazlığın esasına girilerek, tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi"nin görevi kapsamında kaldığının kabulü doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itarazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.