Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/1810 Esas 2012/19605 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1810
Karar No: 2012/19605

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/1810 Esas 2012/19605 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/1810 E.  ,  2012/19605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 26/10/2011
    NUMARASI : 2010/1607-2011/1380

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır.
    TTK"nun 542.maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 321.maddesine göre geçerli bir yönetim kurulu kararına dayanmaksızın temsilci tayin edilen kişilerin şirket adına yapacağı işlemler geçersiz olur. Zira, TTK"nun 539.maddesine göre atanan müdürler esas itibariyle ticari mümessil niteliğinde olduklarından bir başka kişiyi ticari mümessil tayin etme yetkisine haiz değillerdir. Ayrıca TTK"nun 545.maddesine göre de sözleşmede aksine hüküm olmadıkça ticari mümessiller ile bütün işletmeyi idare selahiyetine haiz olan ticari vekiller şirketi oluşturan ortaklar kurulu kararı ile tayin olunabilirler.
    Somut olayda şirket ortaklar kurulu kararı ile  müdür olarak atandığı, senedi imzaladığı iddia olunan ve bu müdür tarafından vekaletname ile yetki verilen  e şirket ortaklar kurulu kararı ile verilmiş şirketi borçlandırma yetkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple tarafından borçlu şirketi bağlayıcı çek düzenlenemez. Kaldı ki mahkeme kabulünde olan vekaletnamede çek düzenleme konusunda yetki de verilmemiştir.
    Bu durumda mahkemece çekteki imzanın borçlu şirket yetkilisi  ait olup olmadığı yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.