19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16753 Karar No: 2016/5998 Karar Tarihi: 06.04.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/16753 Esas 2016/5998 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/16753 E. , 2016/5998 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında İstanbul 11. İş Mahkemesi"nde görülen davalar hususunda tarafların sulh protokolü düzenlediklerini, bu protokole göre müvekkilinin davalılara 120.000 TL ödeme yaptığını ve davalıların kalan zaman için gerekli sigorta primlerini yatırmayı üstlendiğini, kalan zaman için müvekkilinin yatırmayı üstlendiği prim borçlarının teminatı olması amacıyla davalılara üzerinde teminat olduğu belirtilen dava konusu senedin verildiğini, davalılar lehine bir süre prim ödemesi de yapıldığını, davalıların söz konusu teminat senedini İstanbul 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/10289 sayılı dosyası üzerinden takibe girişmeleri nedeniyle müvekkilinin prim ödemesi yapmayı durdurduğunu ileri sürerek, müvekkilinin dava konusu takibin dayanağı olan bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, dava konusu senedin protokol ile ilgili olmadığını, protokolde senedin teminat olarak verildiğine dair hüküm bulunmadığını, bononun davacının şahsi borcundan dolayı müvekkillerine verildiğini, senet üzerinde teminat olduğuna dair yazan ibarenin davacı tarafından senedi hükümden düşürmek maksadı ile yazıldığını, ancak bu ibarenin senedin sıhhatini etkilemediğini, davacının iddialarını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu senedin, davacı tarafından yatırılması üstlenilen primlerin teminatı olarak davalılara verildiği, protokol kapsamında davalılar adına ödenmesi taahhüt edilen SGK primlerinin davacı tarafından ödenmediği, bu sebeple senedin geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki 04.02.2012 tarihli sulh protokolü içeriğinden de anlaşılacağı üzere, davacı ile davalılar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu, davaya konu senedin de bu ilişkiye istinaden düzenlendiği, bu durumda davaya bakma görev ve yetkisinin iş mahkemesine ait olduğu gözetilmeksizin mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.