Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Taşınmaz hissedarı olan ihale alıcısının, satış yoluyla ortalığının giderilmesine karar verilen taşınmazın 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında kalan 2. grup eserlerden olduğunu, adı geçen yasanın 21. maddesi uyarınca satışa konu taşınmazın her türlü resim, vergi ve harçtan muaf olduğunu belirterek KDV ve Damga Vergisi alınmamasına dair taleplerinin reddine ilişkin müdürlük işleminin iptalini istediği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Katma Değer Vergisi Kanunu"nun 113-d maddesine göre; müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Burada satılan malın ait olduğu kişinin KDV mükellefı olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Kanun koyucu tarafından bu yerlerdeki satışlar özel olarak KDV"ye tabi tutulmuştur. KDV Kanunu"nun 40.maddesine 4108 Sayılı kanunla eklenen (5) numaralı fıkra ile kanunun 17. maddesinin 1.fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara, sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemler için beyanname verdirme, beyanname yerine kaim olmak üzere işleme esas belgeleri kabul etme, bu mükelleflere ait verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığı"na yetki verilmiş bulunmaktadır. Söz konusu yetki çerçevesinde Kanunun 1/3-d maddesi uyarınca müzayede yoluyla satış yapan icra dairelerinin, bu satışlarıyla ilgili KDV"nin beyan ve ödenmesi ile ilgili işlemleri, KDV genel tebliğlerinde yer alan açıklamalara uygun yürütülür. Bu bağlamda 48 seri no"lu KDV genel tebliğinin (D) bölümünde, icra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu"nun 3. maddesinin birinci fıkrasında; damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişilerce ödeneceği açıklandıktan sonra, 8"inci maddesinde de, bu kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu vurgulanmıştır. Bu Kanuna ekli, damga vergisinden istisna edilen kağıtlara ilişkin (2) sayılı tablonun kurumlarla ilgili kağıtları düzenleyen V"inci fıkrasında, bazı resmi kurumlara vergi muafiyeti tanınması da, yukarıda yer alan 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu"nun 3"üncü maddesi uyarınca resmi dairelerin de damga vergisi mükellefi olduğunu göstermektedir. Aynı kanunun; ".. resmi dairelerin mecburiyeti" başlığını taşıyan 26. maddesinde ise; "resmi dairelerin ilgili
memurları, kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye ve bunların tutanağını düzenlemek üzere vergi dairesine göndermeye mecburdurlar." düzenlemesine yer verilmiştir.
Buna göre icra müdürlüğünce, KDV ve damga vergisinin tarh ve tahakkuk işlemleri, anılan vergilerin mükellefi sıfatı ile yapılmakta olup, bu işlemlerden doğan ihtilafların çözüm yeri de vergi mahkemeleridir.
O halde, mahkemece, yargı yolu nedeniyle şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ol up, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18,40 TL onama harcı alındığından mahsubuna bakiye, 2,75 TL harcın temyiz edenden alınmasına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.