16. Hukuk Dairesi 2016/4696 E. , 2018/2692 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ..., ... vd. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vd. vekili Avukat ... ve ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 142 ada 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221 parsel sayılı 42.222.71, 15.624.05, 207.54, 333.40, 128.82, 250.67, 274.78, 281.28, 279.33, 408.69, 4.122.97, 355.90, 182.25, 178.34, 215.43, 179.13, 99.70, 179.89, 129.60, 81.59, 90.11, 322.76, 212.47, 136.97, 141.48 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı olduklarından sözedilmek suretiyle malik haneleri açık olarak tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ... Nazım Sarıbaz tarafından davalılar ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları el atmanın önlenmesi davasında davanın kabulüne; fen bilirkişisi tarafından düzenlenen harita ve raporda (1) ve (2) ile gösterilen toplam 25.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz üzerinde davalıların el atmasının önlenmesine dair verilen kararın davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 27.06.1995 tarih 1995/6438-9525 Esas ve Karar sayılı ilamıyla yapılan keşfin usule aykırı olduğu belirtilerek araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında taşınmazlar hakkında ... tespit tutanağının düzenlenmesi nedeniyle dava ... Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece tutanaklar ile dava dosyasının birleştirilmiş, bir kısım taşınmazlara ait tutanakların edinme sebebinde taraflar dışında adları geçen kişiler ve 216 parsel sayılı taşınmaz yönüyle de ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile; çekişmeli taşınmazların malik hanelerinin boş olması nedeniyle; 142 ada 196 nolu parselin ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 02.12.1942 tarih ve 1942/345 Esas, 1942/246 Karar sayılı mirasçılık belgesinde belirtilen Sarı İbrahim oğlu Musa"nın mirasının (3024) hisse kabul edilerek; (320) hisse İbrahim oğlu Musa, (64) hisse anası Şerife, (288) hisse Fatma oğlu Halil, (96) hisse kocası ..., (144) hisse Selver kocası ..., (144) hisse Selver babası Musa, (96) hisse ... kocası Musa Gökçen, (147) hisse Esma babası Ömer, (63)hisse ... oğlu Hacı, (63) hisse ... oğlu ..., (63) hisse diğer kızı Ayşe, (384) hisse Bekir kardeşi ve Musa oğlu Davut, (384) hisse kızı Zöhra, (384) hisse kızı Hanım, (314) hisse ..."in oğlu ..., (14)"erden (70) hissesinin Elife evlatları Ömer, ..., ..., Süleyman ve ... adlarına, 142 ada 201, 202, 203, 204, 205, 206, 208, 197 ve 210 parsel sayılı taşınmazların İbrahim evlatları Süleyman Aşçı, ... Aşçı ve ... oğlu Mahmut Aşçı adlarına eşit hisselerle, 142 ada 198 parselin 1/2 paylı olarak Mahmut oğlu ... Aşçı ve İbrahim oğlu Yusuf Aşçı, 142 ada 199 nolu parselin ... oğlu Mahmut Aşçı, 142 ada 200 nolu parselin Hasan kızı Fatma Küçükyüce, 142 ada 213 nolu parselin Mahmut oğlu Halil İbrahim Aşçı, 142 ada 214 nolu parselin İsmet oğlu Cuma Aşçı, 142 ada 215 ve 142 ada 218 parsellerin Mahmut oğlu ... Aşçı ile İbrahim oğlu Ekrem Aşçı eşit hisselerle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı tarafın dayandığı tapu kaydının çekişmeli 142 ada 196 parsel sayılı taşınmazı kapsadığından tapu malikinin miasçıları adına, 216 parselin malikinin kim olduğu tespit edilemediğinden ... adına, diğer taşınmazlarında davalıların tasarruf ve zilyetliğinde olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi 3402 sayılı ... Kanunu"nun 30/2. maddesiyle düzenlenen ... komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hakim re"sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olduğu, taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse, ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verileceği hükmü gereği yapılan araştırma ve inceleme dahi yeterli değildir.
Dosya içeriğine göre, davacıların çekişmeli taşınmazların bir bütün halde murisleri Sarıibrahim oğlu Mulla Musa adına kayıtlı Şubat 302 Yoklama 19 sayılı 10 dönüm miktarlı tapu kaydı ve 1937 tarih 124/192 nolu 2 hektar 50 ar miktarlı vergi kaydı kapsamında kaldığını, 03.03.1950 tarihli icar sözleşmesiyle davalı tarafa icara verdiklerini ancak davalıların icar bedelini ödemediklerini öne sürerek önce 1955 yılında el atmanın önlenmesi davası açtıkları, bilahare ... çalışmalarının yapıldığı gerekçesiyle ... Mahkemesine aktarılmış ise de, daha sonra taşınmazların bulunduğu bölgenin çalışma alanı dışında kaldığının anlaşılması üzerine ... Mahkemesince de görevsizlik kararının verildiği ancak davacılar tarafından takip edilmediği, davacılar tarafından daha sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.07.1967 havale tarihli dilekçesi ile 1967/392 esasına kaydedilen bilahare 1969/414 Esasını alan dava dilekçesiyle ve aynı iddia ve sebeplerle yeniden el atmanın önlenmesi davası açtıkları, yargılama sırasında tespit tutanağının düzenlenmesi nedeniyle davanın ... Mahkemesine aktarıldığı ve eldeki dosyanın esasını aldığı anlaşılmaktadır. Taşınmazlar başında yapılan keşifte dayanılan tapu ve vergi ve tapu kaydına atıf yapan icar senedi uygulandığı, tapu kaydının ...(dağ), vergi kaydının ..., Yol, dağ ve Kara ... sınırlarını okuduğu, kayıtlarda geçen mevkii ile yol ve dağ sınırlarının taşınmaza uyduğunun bildirildiği diğer sınırlarının ise bilinemediği anlaşılmaktadır. Tapu yada vergi kaydının bir taşınmazı kapsadığının kabul edilebilmesi için mevkii ve en az üç sınırının uyması gerekir. Dağ ve yol sınırını her yerde bulunabilecek sınırlardan olduğu da dikkate alındığında kayıtların çekişmeli taşınmazları tamamen yada kısmen kapsadığının kabulü mümkün değildir. Ancak, davacılar tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1952/67 Esas sayılı dava dosyası ile yukarıda anılan icar senedine dayalı olarak icar bedelinin tahsili istemiyle icar alan İbrahim oğlu .. ı"ya karşı dava açtıkları yargılama sırasında adı geçen davalının icar bedelini ödediğine dair yemin etmesi ve icarı ödenen taşınmazın başka bir taşınmaz olduğu yönünde ortaya konulamadığına göre davalıların taşınmazlar üzerinde asli zilyetliğinin bulunmadığı, icar senedinin düzenlendiği 1950 yılından başlayan fer"i zilyet oldukları, kaldıki 1950 yılı ile eldeki davanın açıldığı 29.07.1967 tarihleri arasında zilyetlikle taşınmaz edinebilmek için gerekli 20 yıllık zilyetlik süresinin dahi dolmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca; davalıların adlarına tescil hükmü kurulmayan taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı Hazinenin tüm taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; yukarıda anlatıldığı üzere davalı tarafın taşınmazlarda asli zilyetliğinin bulunmadığı, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının taşınmazlara ait olmadığı gibi davanın açıldığı 1967 yılından geriye doğru 20 yıllık zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının lehlerine gerçekleştiğini ispatlayamadıkları dosya kapsamıyla belirlenmiştir. Ancak; yapılan keşiflerde alınan bir kısım beyanlardan taşınmazın yayla niteliğinde kullanıldığı, eskiden yazları gelip kalındığı, çadır kurulduğunun belirtilmesi, dosyaya sunulan fen bilirkişi raporuna ve fotograflara göre sınırında ... bulunması ve davanın aktarılan dava olduğu, 3402 sayılı ... Kanunu"nun 30/2. maddesi uyarınca mahkemenin resen taşınmazın malikini belirleme hak ve yükümlülüğü bulunmasına göre taşınmazların kamu malı niteliğinde yayla, ... ya da ... içi açıklık olup olmadığı hususlarında araştırma yapılması gerektiği gözden kaçırılmıştır.
O halde öncelikle; taşınmazın bulunduğu bölgeye ait tüm hava fotoğrafları getirtilmeli, davada yararı bulunmayan komşu köylerden oldukça yaşlı yerel bilirkişiler tespit edilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra komşu köylerden seçilmiş üç kişilik bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, ... bilirkişisi ve 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişilerden çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığı, hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait ... tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi vasıtasıyla hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak çekişmeli taşınmaz bölümünün bölgeye ait tüm hava fotografların da taşınmazın nasıl kullanıldığı hususlarında rapor ve ... paftası ile hava fotoğraflarıyla çakıştırılmış halde renkli haritalar düzenlenlenmesi istenilmeli, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların niteliği ve kullanım durumunu, öncesinde kamu malı yayla-mera olup olmadığı, taşınmazı değişik yönlerden gösteren renkli fotoğraflarla desteklenmiş raporlar alınmalı, ... bilirkişisinden taşınmazın ... ya da ... içi açıklık niteliğinde olup olmadığı hususlarında memleket haritası ve hava fotoğrafları incelemesine dayalı olarak rapor düzenlemesi istenilmeli, kadim yayla ya da meraların zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmeli bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca; mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.630,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 17.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.