21. Hukuk Dairesi 2017/2267 E. , 2017/10072 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin iptaliyle, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının Sınırlı Sorumlu ... Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu üyesi olduğu dönemdeki şirketin prim borçlarından sorumlu olmadığının tespiti ve davalı kurum tarafından aleyhine yapılan ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının borcun tahakkuk ettiği 2006-2007 tarihlerinde temsil ve ilzam yetkisinin olmadığı, bu nedenle kurum alacağından sorumlu olmayacağı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizin, 26/09/2013 tarih ve 2012/10628-2013/17216 E.K. sayılı bozma ilamı üzerine, varılan bu sonuç, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; Kurumun 2009/10755 - 10756 - 10757 - 10758 - 10759 - 10760 - 10761 - 10762 - 10763 - 10764 - 10765 sayılı ödeme emirlerini davacıya 15.12.2011 tarinde tebliğ ettiği, davacının hak düşürücü sürede açıldığı, dava konusu ödeme emirlerinin en eski tarihli borç döneminin 2006/9; en yeni tarihli borç döneminin ise 2007/3; olduğu, ... Ticaret Sicil Müdürlüğünün 26.01.2017 tarihli yazısına göre davacının S.S. ... Konut Yapı Koop. de 2006-2007 tarihleri arasında temsil ve imza yetkisine rastlanılamadığı, fakat 04.04.2006 tarihli ... Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazısında ise kooperatifin 06.07.2005 tasfiyeye giriş tarihi ile 04.07.2007 kapanış tarihleri arasında yönetim kurulu üyeleri ve temsil ve ilzama yetkili kişiler arasında davacı ...’ın da üye olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarını oluşturan, 506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesinde; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kurum"a karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Yasa"nın 88. maddesinde de Kurum"un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun"da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
Somut olayda; davacının dava dışı borçlu kooperatifte tasfiye döneminde görevli olup olmadığı, kooperatifin davalı kuruma borçları için başvuruda bulunup bulunmadığı, kuruma olan borçların ödenmemesinde haklı sebebin varlığının araştırılmadığı; ayrıca idari para cezalarının tahakkukuna ilişkin belgeler ile bunlara ilişkin itiraz ve idare mahkemesinde dava açılıp açılmadığının da araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş;
1-İdari para cezalarını içeren ödeme emirleri ile ilgili; İdari para cezasına karşı süresinde itiraz edilip edilmediği , itiraz ile ilgili bir karar olup olmadığı ve var ise tebliğ tarihini Kurumdan sormak, idare mahkemesinde dava açılıp açılmadığını araştırmak, idari para cezasına karşı iptal davası açılmış ise bekletici mesele yapmak;
2-Tasfiye dönemine ilişkin belgeler getirtilerek, tasfiye döneminde yönetim kurulu üyeliği ve temsil ve ilzam yetkisi araştırılarak davacının görevli olup olmadığını belirlemek; görevli olduğu takdirde tasfiye kurulunun, ..."ya kooperatifin borcunun bulunup bulunmadığı yönünde başvuruda bulunup bulunmadığını araştırmak; başvuru sonucunda kurum borcunun ödenmemesi için haklı sebebinin olup olmadığını araştırarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.