MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında imzalanan 01/10/2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi"ne , davalıların murisi olan ..."nun kefil olduğunu ve aynı zamanda adına kayıtlı... 304 ada 8 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde 400.000tl bedelli ipotek tesis ettiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlulara ihtarname çekilerek hesabın kat edildiğini ve mirasçılar olan davalılar hakkında... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2011/1479 ve 2011/10911 esas numaralı dosyaları ile takip başlatıldığını, davalıların iki takibe de itiraz ederek durmasına sebep olduklarını ileri sürerek , itirazın iptali ile icra takiplerinin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, ipotek senedinin düzenlendiği yıl olan 2007 "de murisin 80 yaşında ve ayrıt etme gücünden yoksun olduğunu, ipotek tesis edilen taşınmazın aile konutu olmasına rağmen eşin rızası alınmaksızın işlem yapılması sebebiyle ipoteğin geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesi altındaki imzanın murise ait olup olmadığının belli olmadığını, 01/10/2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi"ndeki kefil imzasının ise murise ait olmadığını, ayrıca, murisin ölüm tarihi itibariyle borç bulunmadığını, davacı bankanın murisin ölümünden sonra kullandırdığı kredileri hukuka aykırı şekilde müvekkillerinden mirasçı sıfatıyla tahsil etmeye çalıştığını belirterek davanın reddini ve davacı hakkında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller, benimsenen kök ve ek bilirkişi raporu doğrultusunda, murisin ölümü ile kefaletin sona erdiği ve ölüm tarihinden sonra kullandırılan kredilerden mirasçı olan davalıların kefaletten kaynaklanan borçları bulunmadığı, ancak ipotek sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2011/1479 esas numaralı takip dosyası yönünden davanın reddine, İzmir 1.İcra Müdürlüğü"nün 2011/10911 esas numaralı takip dosyası yönünden davanın kabulüne, takip dosyasının 86.946,03 TL asıl alacak, 28.122,20 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.406,11 TL... ,122,80 TL faiz ... olmak üzere toplam 116.597,14 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 72 oranında temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiş hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı banka, davalıların murisi ..."nun kefalet sebebiyle ve ipotek vermesi sebebiyle davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davacı banka vekili, mahkemeye sunduğu dilekçelerinde bu icra takiplerinin dayanağının 01/10/2007 tarihli sözleşme olduğunu, bu sözleşmeden kaynaklanan alacak sebebiyle icra takibi yaptıklarını, diğer sözleşmelerin sehven yazıldığını bildirmişlerdir. Bilirkişi 25/10/2014 tarihli raporunda icra takibine konu olan kredi alacağının davalıların murisinin kefil olarak 01/10/2007 tarihinde imzalanan Kredi Sözleşmesi"ne ait olmadığını bildirmiştir. Mahkemece, davacı banka vekilinin temyiz aşamasındaki yukarıda açıklanan beyanı dikkate alınarak ve bilirkişinin tespitleri de değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.