Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu ,,Ltd. Şti. ile birlikte yetki itirazında bulunan diğer borçlu , Ltd. Şti hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği ve borçluya 10 no"lu ödeme emri gönderildiği görülmektedir.
Borçlu .İnş. L,i. tarafından takip dayanağı çek nedeniyle Kadıköy İcra Dairelerinin yetkisine itiraz edilmiş ve Kars İcra Dairelerinin yetkili olduğu ifade edilerek bu yönde karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
İİK"nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK"nun 9/2. maddesi 1. cümlesine göre, davalı birden fazla ise, bunlardan birinin ikametgahında dava açılabilir ve bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Bu kural icra dairelerinin yetkisini belirlemede de geçerlidir. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri yönünden özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HUMK"nun 9/2. maddesi 1. cümlesi hükmü uygulanmaz.
Somut olayda, yetki itirazında bulunmayan takip borçlusu T,S,. ,ti."nin Kadıköy ilçesindeki adresine ödeme emri gönderildiği görülmektedir. Mahkemece, bu sebeple ve İİK"nun 261. maddesi gereğince ihtiyati haczin yapıldığı yer mahkemelerinin de yetkili olduğu nazara alınarak istemin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.