Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/282 Esas 2017/10062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/282
Karar No: 2017/10062
Karar Tarihi: 04.12.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/282 Esas 2017/10062 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/282 E.  ,  2017/10062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, bağlanan dul aylığının yeniden hesaplanarak maaş farkının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R

    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm,davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespiti ve eksik ödenen aylıklardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2000 TL "nin faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemenin, davalı Kurum işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair kararı, Dairemizin 2015/20061 Esas, 2016/1149 Karar sayılı ilamı ile davacının eşinin yalnızca Türkiye"de geçen sigortalı hizmetine istinaden ölüm aylığı almasına engel ve iç hukuk kurallarıyla çatışan sözleşme hükmü bulunmadığı, buna göre davacının ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada, davanın kabulüne,davacının eşinin sigortalılığından dolayı tam ölüm aylığına hak kazandığının tespiti ile 34.074,88 TL fark maaş alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemenin, Dairemizin bozma ilamı sonrası davacı avukatının 08.12.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırması sonucu, ıslah ile arttırılan talebe göre karar verdiği görülmektedir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. maddesinde, davanın her iki tarafının da, yargılama usulüyle ilgili bir işlemini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, ancak aynı dava içerisinde bu yola sadece bir kez başvurulabileceği; 177. maddede, ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği belirtilmiştir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve 1944-10 Esas, 1948-3 Karar sayılı kararında bozmadan sonra davanın yeniden görülmesi sırasında ıslah yapılmasının mümkün olmadığı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı, 06.05.2016 tarihli kararında da 04.02.1948 tarihli 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesinin gerekmediği belirtildiğinden bozma sonrasında davacı tarafından ıslahla talep edilen kısım yönünden bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.